Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Cannes Film Festivali Disney, Warner Bros ve Sony Rusya’daki film gösterimlerini iptal etti!

15.03.2022
421
A+
A-
Cannes Film Festivali Disney, Warner Bros ve Sony Rusya’daki film gösterimlerini iptal etti!

Cannes Film Festivali’ne Rusya’dan delegasyon kabul edilmeyecek

Fransa’da, 17-28 Mayıs’ta yapılması planlanan 75. Cannes Film Festivali’ne, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova’dan resmi delegasyonun kabul edilmeyeceği bildirildi

Sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak gösterilen Cannes Film Festivali’nin organizatörleri, yaptıkları yazılı açıklamada Ukrayna halkını desteklediklerini ve Rusya’yı kınadıklarını belirtti.

Disney, Warner Bros ve Sony Rusya’daki film gösterimlerini durdurdu

Açıklamada, savaşın Ukrayna halkını memnun edecek şartlarda bitmemesi halinde Rusya’dan resmi delegasyon ve federasyona bağlı hiçbir kurumun kabul edilmeyeceği aktarıldı.

Ruslara uygulanan kültürel boykotta sergiler iptal edildi, gösteriler askıya alındı

Sanatçılar düşmanımız değildir: Bu kültürel boykot, kanlı savaş bir gün daha sürerken ortak insanlık algımızı biraz daha da yiyip bitirecek.

Sanat dünyasında da Venedik Bienali’ndeki Rus Pavyonu, Rus sanatçı ve küratörlerin kendilerinin çekilmesinden sonra bu yıl planlandığı gibi gerçekleşmeyecek. Rus sanatçılar Alexandra Sukhareva ve Kirill Savchenkov’un yanı sıra küratör Raimundas Malašauskas da pavyona katılmayacağını açıkladı. Savchenkov ve Sukhareva yaptığı ortak açıklamada, “Siviller füzelerin ateşi altında ölürken, Ukrayna vatandaşları sığınaklarda saklanırken, Rus protestocular susturulurken sanata yer yok” dedi. Pavyonun organizatörleri, Instagram hesabından pavyonun kapalı kalacağını açıkladı.

Tom Slater

Savaş dönemi çılgınlığı ve sanat dünyası gerçek anlamda birbirine karışmaz. Batılı kültür kurumlarının Ukrayna ile dayanışma sergileme ve Vladimir Putin’e duydukları tiksintilerini dile getirme hususundaki anlaşılabilir isteği aniden sansür, histeri ve aleni bir Rus fobisine dönüştüğü için, bu durum son günlerde çok açık biçimde sergilenir oldu. Rus askerleri Ukrayna’ya girerken, Rusya’ya uygulanan kültürel boykot neredeyse aynı anda, tüm kesimler henüz bir kampanya düzenlemeye ya da bunu örgütlemeye başlamadan önce gayri resmi biçimde başlayıverdi. Şu anda Rusya, Batılı kültürel üretim ilişkilerinden koparken, Batı’da çalışan Rus sanatçılar da kendilerini işlerinden kovulmuş ve dışlanmış bir durumda buldular.

Yıkıcı bir histeri dalgası

Hemen hemen tüm kültür alanları bu akıma kapılmış durumda. Yaşanan örnekler bir şok halinden saçmalığa varıncaya kadar çeşitleniyor. Hollywood film stüdyoları Rus sinema pazarından tamamen çekildi. Batılı sanatçılar Rusya’daki sergilerini askıya aldı. ITV, Rus televizyon yapımlarından ‘I’m a Celebrity’ adlı diziyi gösterimden kaldırdı. EA Sports şirketi, Rus futbol takımlarını FIFA video oyunlarından çıkarıyor. Ayrıca, Rus sanatçı ve kuruluşlarının sözleşmeleri feshedildi ve Batı ülkelerindeki performansları gösterimden kaldırıldı.

Bunun gibi kültürel boykotlar aynı anda hem kendi kendini pohpohlayıcı hem de ayrımcı ve tamamen ters etki yaratan eylemlerdir. Disney geçtiğimiz hafta görsel yayınlarının tamamını Rusya’dan çekti, Warner Bros ve Sony de süratle onu takip etti. Yeni bir Pixar filmi olan ‘Turning Red’, boykottan etkilenen ilk eserler arasındaydı. Bir açıdan baktığınızda, Rus çocuklarının, bir kız çocuğun gergin olduğu zamanlarda devasa bir kırmızı pandaya dönüşmesini anlatan bir filmi izlemelerini engellemenin var olan durumu Ukrayna yararına değiştirebileceği düşüncesi saçma. Diğer açıdan, en masum Rus vatandaşlarına karşı hükümetlerinin yaptığı eylemler nedeniyle lekelenmişler gibi bir tavır gösteriliyor ve Kremlin’in, Batı’nın Rusya’dan ve Rus halkından nefret ettiği iddiasını güçlendiriyor.

Pop yıldızlarının neden Rusya’daki turnelerini iptal ettiğini ve açık sözlü sanatçıların neden git gide daha da totaliter bir dönüşüm yaşayan bir ülkede performans sergilemeye karşı temkinli olduklarını anlıyorum; zira Rus hükümeti, kendi halkının bu zalimce savaşla ilgili gerçekleri öğrenmesini istemiyor. Batılı vatandaşlar ve gazeteciler devletin bir misillemede bulunmasından ya da ülke sınırları içinde sıkışıp kalmaktan korktukları için ülkeden kaçarken, bir süreliğine Rusya’ya girmek inanılmaz derecede -akılsızca olacağından bahsetmiyorum bile- zor olacak. Bununla birlikte, Rus izleyicilerin ilkesel olarak öngörülebilir bir gelecekte Batı kültüründen dışlanması gerektiği düşüncesi, hiç de hoş olmayan yeni bir çağın başlaması tehlikesini barındırıyor.

Mccarthy’nin uğursuz ruhu geri döndü

Bu boykotun muhtemelen en aşırı örneklerine Batı’da tanık olunuyor. McCarthyci bir ruh hali kültür kurumlarımızı kuşatmış durumda. Dünyaca ünlü soprano Anna Netrebko, Putin’le olan yakın bağları ve geçmişte Ukrayna’daki Rus yanlısı ayrılıkçılarla olan ilişkileri yüzünden New York’taki Met Operası tarafından işten çıkarıldı. Her ne kadar savaşı kınayan bir bildiri yayınlasa da Met ondan özellikle de Putin’i kınamasını talep ettiğinde bunu reddetti ve işten çıkarıldı. Putin’in yakın dostu olan orkestra şefi Valery Gergiev de Münih Filarmoni Orkestrası tarafından benzer şartlar altında işten çıkarıldı. Bunun yanı sıra kendisine bir ültimatom da verildi: “Ya işgali kınayın ya da eşyalarınızı toplayın!” Sanatçıların her ikisine de aslında sadakat yemini etmeleri söylenmişti; neticede, suskunlukları suçluluklarının bir kanıtı olarak kabul edildi.

Durum daha da kötüleşiyor. Rus sinemacı Kirill Sokolov’un ailesi Ukrayna’da yaşıyor. Kendisi işgal karşıtı çevrimiçi dilekçelere destek verdi. Ve buna rağmen yeni filmi No Looking Back, Glasgow Film Festivali’nin programından çıkarıldı; çünkü o da dünyadaki diğer birçok film yapımcısı gibi hükümetinden fon almıştı. Ayrıca Vancouver’daki konseri iptal edilen yirmi yaşındaki Rus piyanist Alexander Malofeev var. Onun Putin’le hiçbir bağlantısı yok ve konseri iptal edildiğinde savaşla ilgili tek bir söz bile söylememişti. Sonradan ortaya çıktığı üzere, asıl sorun da buydu. Vancouver Resital Derneği’nin sanat yönetmeni olan Leila Getz “Kamuoyu önünde bu savaşa karşı konuşmaya hazır olmadıkça, şu anda herhangi bir Rus sanatçının konserini vicdanen gerçekleştiremeyeceğini” dile getirdi. Getz daha sonra bu iptalin Malofeev’in güvenliğiyle ilgili endişelerden kaynaklandığını söyledi. Ne var ki ilk sözlerinin basitçe itiraf ettiği üzere, şu anda Rus hükümetini kınamak Rus vatandaşları için de tehlikeli bir davranış. [Neler olabileceğini] yalnızca savaşı protesto ettikleri için dövülen ve tutuklanan binlerce cesur Rus’a sorabilirsiniz.

Sanatçılardan ‘düşman’ yaratan bir anlayış

Buna karşılık, kültür kurumlarımız bir korkaklık ve histeri karışımı tarafından esir edildi. İtalya’daki Milano-Bicocca Üniversitesi’nin Fyodor Dostoyevski’yi konu edinen bir dersi müfredattan çıkarma kararını başka neyle açıklayabiliriz; tamamı da “sert gerilimlerin yaşandığı bir dönemde, özellikle de herhangi bir iç tartışmadan kaçınmak amacıyla” uygulanıyor. Bugüne dek yaşamış en büyük yazarlardan biri, şu an için öğretilmemeli; zira o tam bir Rus. Dostoyevski’nin, Çarlık rejimine eleştiriler yönelten kitaplar hakkında sohbetler gerçekleştiren bir gruba mensup olduğu için Sibirya esir kamplarında tutulması, yaşanan özel duruma iç karartıcı bir tarihsel ironi ekliyor. Neyse ki, uluslararası çalkantıların ardından üniversite bu kararından vazgeçti. Bununla birlikte, Rusların söz konusu olduğu her alanda daha geniş bir ‘önce yasakla, sonra soru sor’ atmosferi yaratılmış gibi görünüyor. Belki de bu yüzden, Rus devletiyle hiçbir ilişkisi olmayan ve ismi kısmen markalaşma amacı taşıyan İngiliz merkezli bir şirket olan Rus Devlet Operası, İngiltere’deki bir dizi gösterisini iptal etti.

Rus vatandaşlar düşman olmadığı gibi, Rus sanatçılar da düşman değildir. Hükümetlerinin suçlarından ötürü onları sorumlu tutmak çirkin, ayrımcı ve yanlış bir tavır… Bu kültürel boykot, Putin’in ekmeğine yağ sürme riskini barındırıyor. Ve bu durum da bizleri, insanlığa sayısız kültürel hazineler sunan bir ulusu, hiç dokunmamamız gereken bir durgun su olarak görmeye teşvik ederek Batı’nın da yoksullaşması tehlikesini barındırıyor.

Bu kültürel boykotu ve kaçınılmaz biçimde onunla karıştırılan Rus fobisini reddetmemiz gerek. Bu, Ukrayna halkına yardım etme noktasında hiçbir işe yaramayacak. Aksine, bu kanlı ve anlamsız savaş bir gün daha sürerken, ortak insanlık algımızı biraz daha da yiyip bitirecek.

Cesaretlerini tebrik ediyoruz

Festival organizatörleri, Rusya’da Ukrayna’ya yönelik saldırıları ve işgali protesto edenlerin cesaretini tebrik ettiklerini de bildirdi.

***

Kaynak: gazeteduvar.com

Yazının orijinali Spiked sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.