Günün Şiiri | Paşabahçe Vapuru | Gülüm Çamlısoy
İlahi bir tınısı var aşkın ve kavisli ruhların dünyasında sektiğim her hece aşka hatim indirdiğim yalnızlığımın bedeli ve meali ve işte kükreyen iç sesim dışarıdaki havada saklı iken o kesif sessizlik ve bir buhran yüreğin tüttüğü o çapkın Paşabahçe Vapuru hiç mi hiç de temenni etmezdim hani İstanbul olduğumu ve delişmen fıtratım, hacizli düşlerim ve kanat açtığım aşkın ılıman ırmakları şimdi ölebilirim çünkü ben ölesiye sevdim aşkın çıtası nasıl ki en tepede ve işte kavuştuğum o rakım ve aşkın kırbacı…
Hüzün, serkeş sevgilim
Hazan belki de müsveddesi ruhumun
Bazen kap kaçak eklediğim bir masa örtüsü altına
Serildiğim ölümün güncesi ve öfkesi
Yaşamakla aştımsa da binlerce engeli
Kalemin nazarında da açtımsa bir gül misali
Ve gül mizacım
Ve ad’ımla yaşadığım bazense
Adım adım kaçtığım
Asla da kaçmayı beceremediğim kendim
İçimde saklı çocuğun hem rüyası hem buhranı.
Gün özürlü bir düşüm ben
Gecede raks eden gülüşüm ve çeşmesi hislerin
Bazen bir su damlası içimdeki sebile eşlik eden
Sefil hislerim aşkın doğasına hükmeden
Sevecen ve neşeli mizacım
Ah, nasıl da döndüm mevtaya
Nasıl da unuttum mealini hayallerimin
Bazen ket vurulan muradım ve rüyalarım
Gel geç sevdalara asla meyletmedim.
Asla hiçbir aşka öykünmedim
Ne de olsa aşk içimde saklı bir buz dağı
Bazen eridiğim aşkın ateşiyle
Bazen büyüdüğüm yalnızlığın coşkusuyla
Aştım aşmadım
Astım asmadım yüreği
Asılası bir ruh benimki
Bedende saklı acının cefası
Ve işte yürüyorum kâinatın zirvesine
Elbet İlahi Aşkın kudreti nemalandığım…
İnsanlığımın doğasında saklı olsa da kırgınlığım
Kızgın olduğumsa mazluma dil ve el uzatan
Münafık zalimin haşmetli isyanı ve kininde
Hala kolluk kuvveti gibi
Sahip çıktığım masumiyet ve safiyet
İdrak ettiğimden de öte büründüğüm sefalet
Asla aykırı olmadığım bir asalet
Yüreğin yongası ve mintanı
Tüten ruhum
Bense Paşabahçe Vapuru
Aşkı ile yaşayan İstanbul rüyası…
Denk düştüğüm zaman zaman hazan
Mekândan kopsam da bir ömür
Kopamadığım bir makam
Hiçliğin maruzatı ve mevcudiyeti
Ciltlerce sevdiğim insan ve şehir
Şiir diye içine sığındığım bir kovuk ve mizaç
Tümden gelen duyguların cafcaflı isyanı
Asayiş berkemal, demeyi hem de istedim bir ömür.
Haşmetli bir sancı belimi büken
Lakin başım hep dik ve ayakta seken bir aşkın
Kumpası gerildiğim
Kordan tek hece aşkın nüansı
Varlığıma delalet olsun varsın hüzün
Hiçliğimle tokuşan aşk ve kalem
Mil çektiğim gözüne bunca hayalin
Bir mimde tetiklenen nice acı
Açamadığım bir kapı kimi zaman
Bazense yan basan bir hayal.
Göğün muhtırası az sonra verilecek
Ve işte hüznü yarıladı sağanak
Daha da sona çok vakit var
Varsın bir rüya olsun bana eşlik eden
Gözüm kapalı sevdiğim her mizan her nizam
Körü körüne sevmekle iştigal bir yüreğin rotası
Layığıyla yaşamanın da kendisi iken
Sevgiyle ve güvenle eşleşen…