Günün Kitabı | Atatürk ve Kurtuluş Destanı | Sair Yusuf Değirmeci
Kitap Değerlendirme: İskender Yıldırım Şimşek
Sayın SairYusuf Değirmeci, uzun süreli çalışmalarından sonra ürettiği en son kitabı okurlarla buluştu. İlk okuyanlardan ikinci okur olmaktan mutluluk duydum: Alanında yazılan ender yapıtlardan biri.
Yazarımızı ve Ahbap Kitap çalışanlarını kutluyor;
Saygılarımı sunuyorum.
…….
ATATÜRK VE KURTULUŞ DESTANI
Yazan : Sair Yusuf Değirmeci
Genel Yayın Yönetmeni : Ayhan ASLAN
Yayın Editörü: Salih SATI
Editör : Jasmin KOHEN
Son Okuma : Sevgi YILMAZ
Sayfa Tasarımı : Ahbap Grafik
Kapak Tasarımı : Ahbap Grafik
Ahbap Kitap, 1. Baskı, Eylül 2020; KONYA ; 127 sayfa
:::::::
BİRİNCİ BÖLÜM
İHTİYAR DÜNYA DİYOR Kİ
Ben ki ihtiyar dünyayım,
Asırlar boyu taşıdım insanları bağrımda,
Asırlar boyu tanıklık ettim yapılanlara,
Kötülük yapanlara, yaptıranlara,
Ölenlere, öldürülenlere tanıklık ettim.
Sineme sardım her şeyi, sabrettim.
Nice devletler kuruldu döşümde.
Nice milletler doğdu,
Niceleri silindi tarihin sahnesinden.
Niceleri iç savaşlarla yıkıldı birer birer,
Nicelerini düşmanları istila ettiler.
Ne kanlı savaşlara sahne olmuştu sinem,
Akan kanları emdi topraklarım,
Kan buharlarıyla buluştu bulutlarım.
Nice kumandanlar gördüm imparatorluklar kuran,
Ülkeler fetheden nice kumandanlar gördüm,
Zaferden zafere koşan,
İhtiras için savaşan.
Atilla, Asya’yı geçti boydan boya,
İskender batıdan yöneldi doğuya.
Sultan Murat, Sultan Süleyman,
Fatih İstanbul surlarında yaman.
Yıldırım Beyazıt akın etti Mısır’a.
Kimileri sahip olmak için zenginliklerime,
Savaştılar, kan döktüler,
Bedenlerden can söktüler,
Düzenler yıktılar ihtiras için.
Anlayamadım neden , niçin ?
Kan gölüne döndü çanaklarım,
Derelerim kızıla boyandı,
Kırmızı aktı ırmaklarım.
Hiçe saydılar yaşımı,
Kel eylediler başımı,
Parsellediler döşümü.
Sınırlar çizildi et duvarlarla,
Nice devletler silindi tarih sahnesinden,
Nice milletler nasip aldı esaretten,
Nice devletler kuruldu yeniden.
Söke söke dişimi,
Pay ettiler yokuşumu, inişimi.
Yaraladılar alnımı,
Patlattılar kaşımı,
Her fırsatta oydular gözümü,
Çizik çizik ettiler yüzümü,
Sahip çıktılar her yerime,
Sahip çıktılar
denizlerime,
derelerime,
zirvelerime.
Döşümü delerek indiler,
İndiler madenlerime.
Nice kralların doğumunu gördüm,
Ölümünü seyrettim nice sultanların.
Doludur rahmete erenlerle mezarlıklarım.
Bir umutla gelenler oldu,
Bir umut uğruna ölen ler oldu.
Selanik’te mütevazi b ir evde,
Bin sekiz yüz seksen birde,
Zübeyde’den bir çocuk doğdu.
Pür telaştı doğum odası,
Mustafa dünyaya geliyordu.
Gözleri boncuk boncuk,
Tarihi yeniden yazacaktı bu çocuk.
Tanımaya çalıştım insanoğlunu,
Tanırken gördüm birçok sonu.
İhtiraslarına kattılar öfkeyi, kini.
Birileri haklılığını savunurken,
Birileri karaladı durdu ötekini.
Kavgalarına kattılar
inancı, imanı, dini.
Bin dokuz yüz on dörtte,
Yeniden kan gölüne çevirdiler sinemi.
Dünya yalan diyene anlattım gerçekleri.,
Konuştum, konuşturdum; olayları , nedenleri.
Bin sekiz yüz seksen birde,
Selanik’te doğan çocuk,
Yapacaktır tarihte,
Unutulmaz bir yolculuk.
Zaferler kazanacak;
Milletine önder olacak.
Cumhuriyeti kuracak,
Ebediyen anılacak.
Tarihin kara denen sayfası aydınlandı,
Bu karanlığı silen bir cesur kahramandı.
Sırayla olayları okuyalım, görelim,
Vatan için yapılan savaşı öğrenelim…
==
Sair Yusuf Değirmeci
KAYNAK : Atatürk ve Kurtuluş Destanı , Ahbap Kitap , sayfa : 9 – 12