Arka Sokağın ‘Vatansever Fırıncıları’
Soğuk savaşın ülkelerin toplumsal yaşamına yansıyan maliyetleri korkunç boyutlardaydı. Komünizmi “sınırlama” (containment) politikasının iç politikalardaki zorunlu yansımaları ve bunun yarattığı tahribatlar saymakla bitmez. Bu tahribatın yıkıntıları altında Adnan Menderes, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, TİP öğrencileri, Maraş ve Çorum katliamı vb. gibi daha adını anımsamadığım birçok kurban bulunuyor.
Soğuk savaşın başkalarının evlerinde ne kadar sıcak devam ettiğini anlamak için “Madres de Plaza de Mayo” ve Cumartesi Anneleri örneklerine bakmak yeterlidir.
xxx
İşte Ali-İsmail Korkmaz “post cold war era” denilen soğuk savaş sonrası dönemin en çarpıcı kurbanlarındandır.
Karl Marx’ın nefret ettiği iki toplumsal kategoriden biri olan lümpen proletarya -bu arada diğeri finans kapitaldir- soğuk savaş sonrası oluşan yeni siyasal denkleme, vekaleten yürütülecek savaşlar için bulunmaz bir aktör, bir paramiliter güç olarak girdi.
xxx
“Bir yerimiz varsa bu dünyada, her şey insanca olmalı, sevmek de, yaşamak da, ölmek de” der Edip Cansever. Bırakın insanca yaşamayı bir tarafa ölmenin bile insanca olmadığı bir Doğu toplumunda yaşıyoruz.
xxx
Yazının tamamı için ArtıGerçek
https://artigercek.com/haberler/arka-sokagin-vatansever-firincilari