Amin Maalouf’un izinde kişisel ve toplumsal yazgılar-Josef H. Kılçıksız
Tanrı’nın cennetinde faunanın korosu başlamış. Ağustosböcekleri, çekirgeler ve daha adını bilmediğim onlarca böcek çalılıkların içinde şarkı söylüyor. Mor kanatlı bir kelebeğin peşindeyim.
Sokaklar önümüze bir Dali tablosu çiziyor. Her renk kabından taşmış, soyuttan somuta, kaostan şekle doğru bir tuvalin içine giriyor. Mevsimin sisleri kalın. Şimdi şehrin bu yamacı, hacimli kalabalığı, balkondan balkona renk renk çamaşırları, yeşili, sarısı, kiremit rengiyle sisin içine nakşedilmiş bir Guernica tablosunu andırıyor. Delice akan yaşam nehrinin iki yakasını birbirine bağlayan köprüler adeta yıkılmış. Aynı yazgı içine hapsedilmiş binlerce insan patlama sonrası Beyrut’unda alt alta, üst üste yaşamaktadır.
xxx
Amin Maalouf, Ortadoğu insanını «her şeye üzülen ama hiçbir şeyle ilgilenmeyen» şeklinde nitelerken Lübnan’ın ya da ülkemin kötücül yazgısına müdahil önemli bir değişkene gönderme yapmaktaydı.
Bu değişkenin adı duygusal anestezinin etkisi altındaki sahte, kaderci sosyalliktir. Maalouf, «Yolların Başlangıcı» adlı öyküsünde, “gerçek, çok ender toprağa gömülür; utanma, acı ya da kayıtsızlık perdelerinin arkasına sinmiştir sadece; onu açığa çıkarmanız için sizin de bu perdeleri aralamayı tutkuyla istemeniz gerekir” der.
xxx
Maalouf «Ölümcül Kimlikler» isimli deneme kitabında, “nereden yaralanırsanız orası kimliğiniz haline gelir.” diyerek kanayan sosyal yaraları ancak evrensel dünya vatandaşlığı bilincinin sarabileceğine olan inancını açığa vurur.
xxx
Yazının bütünü için Bianet
http://bianet.org/bianet/yasam/229490-amin-maalouf-un-izinde-kisisel-ve-toplumsal-yazgilar