Her zaman terasın iki tarafındaki pencereleri açık bırakarak yatıyorum. Çünkü hava o kadar sıcak ki, nemli bunaltıcı havada başka türlü uyunamayacağını aslında Kemal’de biliyor. Fakat ona göre ben, cereyanda yatmayı seviyormuşum. Hiç düşünmemiştim bunu. Hava akımının oluşturduğu esintinin, yüzümü okşamasını sevdiğimi; onun yaratmış olduğu farkındalıkla öğrenmiş oluyorum.
Hepsi bu değil elbette. Yalnız olmaktan, karanlıktan, yalnız uyumaktan, uykudayken bile korktuğumu ona anlatamam. Kızım evdeyken hatta Kemal yanımdayken bile nasıl yalnızlaştığımı, karanlığın boşluğunda nasıl savrulduğumu, kâbusa dönüşen gecelerimi…
Oysa ki kızım evde, Kemal evde. Ama onların varlığıyla yalnızlığımın daha çok farkında oluyorum. Kendimi büyük, karanlık bir boşlukta kalmış hissediyorum.
Evde bir şeyler ters gidiyordu, adını koyamadığım, nedenini nereye yerleştireceğimi bilemediğim. Kemal miydi değişime uğrayan yoksa ben miydim? Ortama yayılanlar ikimizden sızanlardı belki de. Onu sevmiştim. Kemal ne yaparsa yapsın kabulümdü. Şimdi yaşadıklarımız neydi peki? Uyanış mıydı? Kalabalık ortamlarda yani eş dostların yanında bana âşık bir koca varken; yalnızken, o ve ben başbaşayken, neden bir yabancıyla beraberdim? Sanki bir tiyatro sahnesindeydik ve evde iki kişilik oyun oynanıyordu. Yüzüme bile bakmıyordu, elinde, viski kadehiyle oradan oraya dolaşan, boş gözlerle çevreyi kolaçan eden bir erkek oyuncu…
Kemal sanki başkalarının yanında farklı, yanımdayken farklı. Ona olan sevgimden değişimini fark edememiştim. Ne yaparsa benim için kabuldü. Yalnız dikkat ediyorum başkalarıyla beraberken sanki sevgi dolu, ama yanımdayken bir yabancı.
Sonunda bir gün olan oldu işte. Bir gece evde bir pandomim koptu, hiçbir şeyi sorgulayamıyordum. Soru soramıyordum, yüzünü okşayarak onu sakinleştirmemi istemiyordu. “Bak pencere açıldı, görmüyor musunuz gökyüzünde olanları, ejderhayla Romalı asker bir oldu, Samuray robotu alt edecekler.” diye söyleniyordu. Gökyüzünden bir pencerenin açıldığını ejderhaların, Romalı askerlerin üstüne üstüne geldiğini, hatta bir Samuray robotunun deli bakışlarını yüzüne diktiğini anlatıyordu.
Korktum, şaşkınlıktan dilim tutuldu, ne diyeceğimi bilemedim. Ceketini aldığı gibi kapıyı çarpıp çıktı. Neden böyleydi? Gitsem, nereye gidecektim? Kiminle konuşacaktım? Derdimi kime anlatacaktım?
Pencereler açık, yorganın altına saklandım.
Sabah gün ağarınca çıktım sokaklara. Daha önce gidip oturduğu yerlere baktım. Sahilde bir bankta otururken buldum onu. Ağlıyordu. Usulca yanına oturdum, gözyaşlarını sildim.
“Ne oldu?” dedim, “Ne oldu?” “Haydi gel, evimize gidelim.”
Boş gözlerle yüzüme baktı.
– “Sen kimsin?”
“Sen kimsin?” dedi bana, “Sen kimsin?”
Anladım, evden değil, benden gitmişti. Hayattan gitmişti.
Boş gözlerle bakma sırası bana gelmişti, yüreğim kanayarak.
Çevirdim yüzümü gökyüzüne.
Rüzgar okşuyordu yanağımı.
Fevziye Şimdi
ÖZGEÇMİŞ
İstanbul’da dünyaya geldi. Babasının görevi nedeni ile İskenderun’da başladığı öğrenim hayatını İstanbul’da tamamladı. İlkokul çağlarından itibaren edebiyatın her dalına ilgi duymaya başlayan şair/yazar; şiir, deneme, çocuk hikayeleri, öykü ve masal türünde yapıtlar vermektedir.
Yazar, “Zümrüt Mimoza Şiirleri” adındaki ilk şiir kitabını 2012 yılında Zirve
Yayınları’ndan çıkardı.
2015 yılında Baygenç Yayınları’ndan Arslan Bayır’ın yayına hazırladığı “Maviliklerde Sefer Etmek” isimli kitapta bir gezi yazısı yayınlandı. Uluslararası Cengiz Aytmatov 4. Şiir Antolojisi’nde bir şiiriyle yer aldı. Baygenç Yayınevi’nden 2016 Ekim ayında “Doğa ve Bilge Kurbağa” isimli
masal kitabı yayınlandı.
2017 Yılında 7. Kaygusuz Abdal Şiir yarışmasında “Ağlayamıyorum” isimli
şiiriyle Güncel Sanat ödülünü kazandı.
2018 yılı Ocak ayında Baygenç Yayınevi’nden “Hayvan Masalları” isimli
masal kitabı yayınlandı.
2018 yılı Haziran ayında Baygenç Yayınevi’nde 2. baskısı, 2019 yılı Mayıs ayında 3. baskısı yapılan “Kuşun Kanadından” isimli ortak masal kitabında bir masalıyla yer aldı.
2019 yılı 15 Haziran tarihinden itibaren Efece Haber internet gazetesinde yazmaktadır.
2019 yılı Ekim ayında Yüzleşme isimli öykü kitabı Elfene Dünya Yayıncılık'tan yayınlanmıştır.
2019 yılı Ağustos ayında Türk-Sırp Edebiyatçılar Buluşması Kitabı’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı.
2019 yılı Eylül ayında 4. Kıtalararası Genç Şiir İstanbul Festivali Kitabı’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı.
2019 yılı Aralık ayında 4. Uluslararası Cemal Süreya Şiir Buluşması Kitabı’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı.
2020 yılı Aralık ayında Dükkandan Dünyaya Gönlümüzce isimli kitapta öykü ve şiirleriyle yer aldı.
Evli ve iki çocuk annesi olan şair/yazar, bir Özel Eğitim Kurumunda öğretmen ve müdür yardımcısı olarak görevine devam etmektedir. Şiirleri ve yazıları;
Yazı Dükkanı Atölyesi, Şiir Akademisi, Edebiyat Galerisi, İz Edebiyat, Edebiyat Defteri, Yazı Atölyesi, Edebiyat Evi, Edebiyat Nöbeti, Yaşam Sanat, Papirüs, Adalya, Güncel Sanat, Cumba Fanzin, Karakedi, Efece Haber gibi değişik sitelerde ve dergilerde yayınlanmaktadır.