Ay Ağrısı | Yusuf Gökbakan

I.
Tebliğ ettiğinde melekler aşkını
Meylettim ben günahına,
Şarap kırmızısı dudaklarının.
Baskıladığın dudaklarını
Görmedim var say
Bu gece kör kütük sarhoşum.

Duyan her canlı sana olan aşkımı,
Ben sanıyor kendini
Öyle değil oysaki!
Çetrefilli bende aşk yolu,
Çözesi mümkünsüz
Benden başka kimsenin:
Bu iksirli şifre;
Kabullenmek de aşktır
Bana heyula
Sana keyf veren ufuğu
II.
Benim harbim kendimle,
Kütlesiz iç çekişlerle,
İç yanmalarla eriyişim;
Aşkla, umutsuzlukla, ayrılıkla…
Bir gece yok oluşum
Bir tüy gibi geçecek
Koy kulağının kenarına bunu…

Tutku azalmaz esaretle
Sanığı olmaktan daha yeğdir
Tutuklusu olmak arzunun
Özgürlük ereğiyle yanıp duran arzunun
Dilekçem sana
Başvuruyorum aşkına
Mülakatına al beni
İster kabul et gönlüne
İster savsakla
Ben aldım neticemi
Umarsız bir aşkla
III.
Güzelliğinle ezilen
İyiliğinle tazelenen aşkına minnet
Bir yığın sen kodladım şifreme
Harca beni istersen darmadağın
İstersen büsbütün tut kasanda
Gösterme kimseye aşk cevherini

Ay ağrısı benimki
Bir kadeh cennet şarabı
Bir tutam tütün.
En faşizan aşklara rest
Tüm komünlere
Kapital istemlere red.
Ben lideriyim,
Aslında tek üyesiyim
Aşkla yananlar örgütünün.
Müsaadenle;
Bir girip çıkacağım gözlerinden özüne,
Bir müddet kalmalıyım zindanında,
Bir girip çıkıyorum dünyana.
Uğraşım içine,
Kalsın dışın sana.
İçim içim olacaktın ya benle,
Çok içtim sanırım dün gece.
Ne kötü şey vedalar,
Öldürücü olacak bu gece!
IV.
Seni yazıyor bütün sürmanşetlerim,
Kol manşetiyle gireli söylenceme.
Bir andan bin şiir çıkaran şair;
Ortaklaşa yakalım dedi güvercine,
Var olduğumuz göğü bir çırpıda;
Ortaklaşa ufalanalım,
Ufalanmak en bütündür aşkta.
Dikta sensin ya
Dikte eden ben olacağım illaki.
Bak defterime,
Dağınıktır şairin aşıksa her hali.
V.
Bu son içişim
Gözlerindeki sarhoşluğu.
Ömrümce yeter bana bu aymazlık.
Örümcek örüyor ağını şuurumun her anına.
Bir daha içmeyeceğim söz, başka şarap,
Öyle bir işve ki gözler şarap;
Bu son meyi hürriyetin!
Özvuslatım sensin buram buram!
Çetrefilsiz yüksek gerilim
Ondan çarpıyor böyle yüreğim,
Çitlembiğim!
Topladım valizimi,
Valizimde sen…
Vazgeçtim adaletine el açıp
Dilenmekten…
Kendi küçük, yağmuru büyük kent;
Hoşça kal!
YUSUF GÖKBAKAN