Yalnızlığın Etini Isıran Evler | Aynur Başkaya Karasu
(…)
kim
bizi biliyor
ya da, biz hangimizi biliyoruz ?
(…)
bir
anlamı olmalı
bir günlük yaşam bandında titreyen kanatlarını çeviren kelebeklerin
her şeye yeni bir isim verme arzusuyla birbirine karışan gürültülerin
tabanlarına çamur süren yağmurun
martı çığlığının, kanayan yaranın, acı k’anın
eski bir lâhitin
bir anlamı olmalı düşen yıldıza batan geminin
ki, karşı ışık olmadan yaratıl(a)mıyor
hiçbir gölge..
(…)
kuyuları
kazan anlamın
baş döndüren farkıyla kulak kabartıyorum
yalnızlığın etini ısıran evlere
buzul bir ipte şekilden şekile giren alevlere tırmanan korkunç lakâplı gölgeler
ve yarığın kalbindeki damlayı heyecanlandıran
taşın kokusu hep aynı
hep aynı sürüklenen yolculukların ilerleyen tarihteki adı
sen “onlar” gibi değilsin..
anlayacağınız
bir rüyayı b’ölen başka bir rüya..
zeryâ ca..
Aynur Başkaya Karasu
200520 05.30 İSTANBUL