Çağın Akşamları | Sonay Karasu
Bu çağın akşamları dağınık bir sofra gibi
Dokunulmuş ve tüketilmiş
Oldukça kirli
koca bir yirmi dört saat
Ben son dakikaları dolduruyorum çay niyetine bardağıma
Ekoseli bir masa örtüsündeki
Sessizliği çırpıyorum penceremden
Epeyce ayaz çıkmış dışarıda
İlk defa korkuyorum karanlıktan
Bütün kapılar kapalı
Herkes derin bir uykuda
Her şey böylece kalsın İstiyorum
Zaman dursun
Korkak ve uyanık olarak susabilirim
Paylaşılamayan ne kadar lokma varsa
Boğazıma dizebilirim
Yitip giden tüm dağınık akşamlar için
Uzunca ağlayabilirim.
Yine acıkırız yarına
Oldukça hoyrat
Olabildiğimizce hırçın
Ve
Yırtık bir gülümseme kadar
Küstah
Saldırırız masum sabahlara
Hiç bir şeyi anlamamışcasına
Cahil ve kaskatı
Canını okuruz hayatımızın
Hiç bir kadraja sığmayan içimizi
Sereriz bir güzel ayak altlarına
Haydi!
Bir ilkmiş gibi uyanalım.
Yürek yemiş kadar tok
Ve
Helal emmiş kadar vicdanlı
Şimdi sadece hisset!
Bir sis perdesinden öte değilse gökyüzü
Çamurdan daha fazlası değilse
Toprak ve sağanak yağmur
Güneş, ısıtmaya yetiyorsa
Bir çocuğun sırtını
O vakit
Değişebiliriz.
Ve
Değişebilir
Bu çağın akşamları.
Sonay Karasu