Ben kapıyı kendi üzerime kitlemişim meğer | Gökhan Barış Pekşen
Kalplerinden kaçtığın tüm kötülükler
büyüyen bir yangının içine attılar seni
ve seyrettiler bu büyük şöleni..
Ne izi kaldı sürülecek
nede kurtarabileceğin bir ruhun..
Korktuğun
her ne varsa şimdi dimdik karşındaysa
yol aynı
yol
sen
kaybeden..
Ne
düşlerin vardı oysa,
düştüğün
bu çukurda bile..
Bu
korkutan bir soğuk moria
dalarsın
ya hani keşkelere
şimdi
ellerin hangi cehennemde bir bilsen..
Hayaller
içinde gün görebilmek Tanrıların işi dedi bir keşiş
ve
haykırdı bir baykuş hemen yanı başımda
tüm
bilgeliği ile
dedi
ki;
bazen
istemediğin halde yorulursun,
vazgeç..
Ne o
baykuşun zehirli bilgeliği
nede
hayatımın kırk iki senesi
hiç
biri beni anlıyamamış moria..
Duygularını
rafa kaldırmak diyorum ben buna Moria,
insana
acı veriyor bazen..
Sen
kendini onlardan uzaklaştırdıkça daha da yakınlaşıyorsun onlara oysa..
Gitmesini
beklerken,
gel
diyorsun aslında,
gel!
İçten
içe söylerken bu aslında,
sadece
kalbin şahit oluyor bir de artık tutamadığın gözyaşların
Bekliyorsun
yavaş yavaş,
ama
sönmüyor içindeki o nefret,
o
acınası yalnızlık,
o
kahredici sömüşlük..
Hatta
daha da alevlendiriyorsun onu,
içinde
yanmakta olan kor bir yandan büyürken,
bir
yandan da paramparça ediyor ruhunu..
Ve
sonunda ne gücün kalıyor ne de savaşacak bir takatin Moria,
onun
büyümesini izlemek zorunda kalırken bir yandan da savaşmaya çalışıyorsun
onunla,
hayallerin
ve umudun ile..
Bana
güldüğü anıları hatırlamaya çalışıyorum üç gündür Moria,
hele ki
yanı başımdayken..
Gülünce
nasıl kıvrılıyordu dudakları sahi?
Gözlerinin
etrafı kırışıyor muydu sahi?
Zihnimi
zorluyorum,
her gün
biraz daha zorluyorum ama hatırlayamıyorum.
Ne
zaman aklıma gelse kendimi kor alevler içinde buluyor ve sessizliğime gömüyorum
kendimi..
Sevdiklerimizin
son bakışı kalır aklımızda Moria,
ne kadar
zorlasak da geçmişi,
düşünceler
hep son anının esiri olmaz mı?
Benim
düşüncelerim hep giden bir kadının esiri oldu..
Ne
zaman gözlerimi kapatsam birileri gidiyordu..
Kabuslarım
her zaman gidenlerin ardında kalışımla bitiyordu..
Sanki
ben bir duraktım,
herkesin
uğradığı ve kimsenin kalmadığı bir aktarma durağı..
Uçup
gidiyorum Moria,
Kendi
ellerimi tutarak
hemen
arkamda bir gölgeyle
o
parçaları birbirine ait hissediyorum..
Çünkü
izledim parçalar
çok
tanıdık ve bunaltıcı bir azaptı..
Şimdi
büründüğüm bu biçim
Hatırlıyorum
burası öleceğim yerdi
”Hatırlıyorum
tekrar tekrar bana döndüğün o geceyi Moria..
Ağzımdan
akan kanlarla lunapark yaptım sana,
işte
insan karanlık ve kasvetli bir yolda olunca her şeyi masum yapabileceğine
inanıyor..
”Sana
o aynanın karşısında en son mırıldandığım şeyi hatırladım bu gece Moria,
sana
söylemediğim..
Bir
kitapçıda buluşup,
Thomas
Bernhard okuyarak intihar edecektik seninle,
sonra
kitabı yakıp,
herkesin
roman yazdığını düşünüp,
çöpe
atıp kendimi intihar etmekten vazgeçmiştim..
–
Gökhan Barış Pekşen
– Ben
kapıyı kendi üzerime kitlemişim meğer
–
Photography – by louren rabbit
–
08042020