Portekiz Meyvesi Portugallo | Portakal | Meliha Gezer

Derleyen: Mahir Akarsular

Bir devlet başkanı,( Mustafa Kemal Atatürk) elinde portakal tutuyor…
Ne var bunda!
Sıradan bir hadise işte diyenler olabilir…

Bu portakallar,
1930’lu yıllarda İtalya’dan getirildi Mersin, Antalya ve Ege’nin bazı bölgelerinde aşılandı…
Buraya kadar sorun yok.
Okuyun bakalım, ardından ne gelecek..

İskenderun Demir Çelik fabrikası,
Nazilli Basma fabrikası,
Kayseri Sümerbank tekstil fabrikası,
Şişecam fabrikası,
Aliağa rafinerisi
Ve daha birçok fabrika RUSLAR tarafından yapıldı!
Ve parası portakal ile ödendi..

Türk sanayisinin omurgasını oluşturan bu hayati tesisler sayesinde, hem on binlerce insanımız iş buldu, hem de Türkiye milyarlarca dolarlık ithalattan kurtuldu, dışarıya bağımlılığı azaltıldı.

Ve bunların karşılığında bir lira bile ödemedik…
Hepsinin parası, sebzeyle meyveyle narenciyeyle ödendi.

Tıpkı!
Aynı yıllarda çay bitkisinin Rize’ye getirtilip ekildiği gibi..!
Tıpkı!
1927’de çıkartılan yasa ile
“Fındık fidesinin” ihracatının yasaklanıp!
Ordu ve Giresun’un fındık yetiştiren il olarak kabul edilmesi
Ve devamında fındık kongresinin toplanması gibi..!

Minnetimiz, saygımız bitmedi bitmeyecek.

Alıntı : Mediha Gerez

EK NOT :
Sanırım Türk dünyasına portakalı tanıtan Portekizli gemicilerdir veya Portekiz’den getiren Venedikli veya Cenovalı İtalyan gemicilerdir . Onun için Türkçede bu meyveye
PORTUGALLO meyvesi denmiştir (Portugallo – Portekiz) …
Avrupa’ya ise, portakal kuzey Afrika’daki Arap ülkelerinden (Mağrip) geçmiş ve Avrupalılar bu meyveyi Arapçadan aldıkları NARENCİYE sözcüğüyle anmışlardır …

Naranha – Arancia – Orange …
Bu arada, Farsçada NARANG, Sanskritçe’de NARANGA portakal demektir …..

Mahir Akarsular

Formun Üstü

Formun Altı