Kadınlar Kütüphaneleriyle de var | Hatice Eroğlu Akdoğan
30 Yıllık Bir Serüven
Ülkemizde erkek egemen iktidar ilişkileri karşısında kendini görünür kılmaya, belli bir politika ve programla hareket etmeye çalışan bir kadın hareketi var. Kadınların sokakta, duruşma salonlarında, mücadele edilen ve politika üretilen platformlarda sürekli bir hareket halinde olmasında gerici siyasetin kadın cinsine yönelik güncel dayatmalarının da etkisi söz konusu. Kadın hareketi açısından asıl önemlisi de hayatın her alanında eşitlik ve hak mücadelesi veren kadınların bir belgeliğinin/belleğinin 30 yıldır var oluşudur.
Sınıfsal açıdan siyasal mücadelenin baskı altına alınıp geriletildiği ‘80’li yıllarda kadınlar, en azından geçmiş ve mevcut yapılar içindeki rollerini sorgular oldular. Feminist nitelikli bağımsız kadın hareketinin nüveleri de bu süreçte atıldı. En önemlisi de tüm bunların paralelinde kadınların yazılı bir belleğinin oluşturulması hareketidir. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı bu hareketin resmi adı ve varlığıdır. Aydın, akademisyen bir grup kadın 1989’un sonuna doğru söz konusu vakfı kurdu. 1990’da vakfın idaresinde kütüphane oluşturulmaya başlandı. Vakfa öncülük eden kadınların evlerinden ve çevrelerinden sağladıkları kitaplar bugün kadınlar ve kadın hareketi için önemli bir araştırma merkezi haline gelen kütüphanenin nüvesini oluşturdu.
Resmi olsun ya da olmasın yazılı tarih içinde rol oynayan etmenler vardır. Belli bir amaç doğrultusunda dönüp tarihe bakar ve bir hükme ulaşırsınız. Ama erkek egemen güç odakları üretim süreçlerinde kadın cinsini nasıl yok sayıyorsa aynı şeyi kendi kontrolündeki tarih yazımı için de yapar. Kütüphanecilik kürsüsünde hocamız olan Prof.Dr. Jale Baysal, ‘80’li yıllarda derste yeri geldiğinde ülkemizde kadınların ayrı bir belleğinin olması gerektiğine vurgu yapardı. Hocamızın fikrinin kendisi gibi düşünen diğer kadınlarla buluşması, bugün kadınlarla ilgili özel bir araştırma kütüphanesinin varlığını ortaya çıkardı. O gün bu gündür kadınlar, kendilerinin yazıp yarattıkları ve kadınlar üzerine yazılmış, yayımlanmış her türlü yazılı, basılı görsel-işitsel belge ile de görünür olmaya başladılar.
Neler Var ve Arşiv Bize Ne Anlatır?
Genel olarak bir kütüphanede akla gelen ilk şey kitap ve dergidir. Kadın kütüphanesi de bu eşikten yola çıkmıştı. Kütüphanede bugün kadınların yazdığı ve kadınlar hakkında yazılmış 14 bin kitap yanında, 40’ı Osmanlı Türkçesi ve eski harfli olmak üzere 350 kadın dergisi bulunmaktadır. Değişik yollarla elde edilen 292 adet nadir eser, kadınlara ait 583 adet tez, 7000 kadın konulu makale,116 bin gazete kupürü, 11.300 adet kadın yazarlarla ilgili belge, 122 klasör kadın sanatçılara ait belge, kadın kuruluşlarına (demokratik ya da sivil toplum örgütü niteliğinde) ait 14.480 adet belge, 225 klasör efemera belgesi kütüphanenin ana koleksiyonu niteliğindedir.
Ve kütüphaneyi çok önemli kılan yanlardan biri de kadınlara ait özel arşivdir. Kütüphane bünyesinde 60’dan fazla akademisyen, yazar, sanatçı, politikacı, aktivist kadına ait kendisi ya da yakınları tarafından bağışlanmış özel arşiv vardır. Ki özel arşivler genel anlamda kadının tarihteki yerini görünür kılmak açısından daha bir önem taşır. Örneğin, yazılı sendika tarihi içinde kadın bir sendikacıya ait izler bulunabilir. Ancak sendika tarihi içinde yer alan bir kadının özel arşivi üzerine eğildiğinizde orada kadının yerini ve rolünü daha yakından ve belirgin özellikleriyle görüp inceleme olanağını elde etmiş olursunuz. Özel arşivler araştırmacılara ya da olaya dışarıdan bakan bizlere somut belgeler, malzemeler sunar. Kadın tarihini kadının bizzat yapıp ettikleri ve kayıt altına aldıkları üzerinde okumak tarihe farklı bir inandırıcılık ve anlam katar ki Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi kadın hareketine ve tarih yazımına bu önemi kazandırmıştır.
Eski harfli kadın dergilerinin Latin harflerine çevrilmesi çalışması, var olduğu yıldan beri kütüphanenin en önemli çalışmalarından biridir. Çevirisi yapılan dergi metinleri kitap olarak yayımlanmış ve çeviri faaliyeti de süreğen hale getirilmiştir.
Balat’ta İBB’den sağlanan tarihi bir binada kütüphanenin varlığını ve idaresini yürüten vakıf yönetimi, faaliyetlerinde ve yayınlarında haliyle kadın odaklıdır. Her yıl çıkartılan yıllık ajanda da kadınları ilgilendiren bir tema üzerine şekillenmiştir.1991’de çıkarılan ilk ajanda “Kadın Ressamlardan Bir Kesit” görsellerinin işlendiği bir defterdir. Devam eden yıllarda bunu kadın fotoğrafçılar, sinemacılar, heykeltıraşlar, seramikçiler konusu takip etmiş ve 2000 yılı ajandasında kadın hareketinin 100 yılı ele alınmıştır. 2018 ajandası “Kadın Tarihini Yazmak”, 2019 “Kadınlar Vardır; 1923-2018 Kadın Kurumları ve Örgütlenmeleri” konulu ajanda olarak kadınların ya da genel olarak okurların aydınlanmasına hizmet etmek amacıyla çıkartılmıştır.
30.yılını dolduran kütüphanenin 2020 yılı ajandası ise tam da burada söz konusu ettiğimiz kütüphane koleksiyonunun niteliği ile ilgilidir: “Arşivim Nerede?”
Kadınlar, 30 yıldır kadın konulu bellek merkezi ve şahıs arşivleriyle kadın mücadelesinin bir parçası olmaya; onlara ait yazılı, basılı, görsel, işitsel her türlü malzemeyi sağlamaya ve işlemeye; araştırmacıların hizmetine sunmaya devam etmektedir. Kütüphanelerin kapandığı, içeriğinin yoksunlaştırıldığı şu süreçte böyle bir kütüphanenin varlığı ayrıcalıktır.