Çık İçinden Vildan | Demir Akbıyık
Senin bana
Sarılacağın gün diyorum Vildan.
Olur’a olur sa hani.
Rakıyı ikiye bölüp bi seferde
İçtigimden beri
Biliyorum ikiye bölünecek herşey.
Benim birim bin parça…
Martılar da olmasa diyorum..
Üşümüş istanbul..
Sabah serinliğinde üsküdar,
Bahçeye diktiğim gül,
Kırağı da toprak üşümüş..
Ben üşümedim
Rakıdan değil be güzellik..
Benim yangınım büyük…
Yine kanepede uyumuş..
Başkaca yatağı yok ki
Bi oda bi salon koca dünyası
Bi yatak onda da kuzu mutlu..
Bi kolu yastığın altında
Boynunda ki ben orda..
Bir mühür gibi göğsümün orta yerinde..
Üstü açılmış
Örtsem ya..
Hay aksi şeytan
Sağına döndü
Yüzünden ne hayır gördük be Vildan…
Halil abi geçerken işaret ediyo
Ödevini yapmamış öğrenci azarlayan öğretmen gibi parmak sallıyo bana.
Gel diyo.
Beş dakika daha işareti yapıyom.
Gel diyo..
Bi bacağını sarkıtmış kanepede
Ayak bileğinin beyazlığıyla vedalaşıyorum..
Bi bırakmadın Halil
Ne pislik bi arkadaşsın sen.
Burda mıydın gece.
Yok sabah geldim.
Gel dükkanı açalım diyo..
Büküp boynumu
Sokakta babasına yakalanmış çocuk gibi
Peşinden gidiyorum.
Otur diyo..
Durma söyleniyo ya
Ben söyleşiyom senle.
Bi eliyle bira açıyo
dilinde hep aynı cümle
Ne olacak bu halin Demir..
Bi yudumda yarıya iniyo teneke
Biz neden tenekeden içiyoz Halil
Niye hep biz barakadayız
Bu çadır kimin battaniyesi..
Bu gök kimin yorganı
Bu kayık kimin yastığı ulan Halil..
Sen güzel seviyosun diyo…
Bi ufak rakı bi küçük su
Tezgahtan bi elma veriyo..
Git ama yakalanma diyo..
Daha ne kadar yakalanabilirim ki.
Susuyo..
verem olduğumu biliyo ya..
Acıma lan bana diyom.
Bi paket sigara bi bira gömüp iç cebime
Çıkıyom dükkandan.
Bi sana çıkamıyom kendi içimden..
Mına kodumun trafosuna yazıyorum.
Ekmek bıçağının tersiyle açtığım
Kurşun kalemle..
Sen de çık artık içinden Vildan
Ben girecem..