Bu bir Hawardır | Nevzat Oğuz
Nâzım’a…
“kâdim sur”un burçlarına serilmiş cesedim.
…
âh saf aklın tanrıcığı!
âh âh’ım!
gözün unuttuğunu
gönül de unuturmuş
kan unutmazmış!
kâlbim, kafam ve ellerimle
‘ben’den soğurduğum meta ur’um!
ederi bana pahalı ucuz um!
“kendini kendine hapseden
kendini kendinde yitiren(!)”*
kendini tekrarlayan kehanetin
içinden geçen!
kanın unutmadığını
göz neden unutur
gönül neden?!
kâdim sur’un burçlarına serilmiş
parça pinçik cesedimle
yok sayılmış bir halkın
yasaklanmış bir dilin
yağmalanmış şarkıları gibiyim!
dilim elime
elim eylemime
sen bana, ben sana yabancı!
oysa emekten yapılan herşeydi
aşına aşına eşitsiz aşka taşınan
hangi gerçek uzanır
sonsuzdan sonsuza
yaşam ve ölüm
ve yine yaşamdan başka?!
“bu bir hawardır!”
ey kendini tekrarlayan kehanetin
içinden geçen!
“bu bir hawardır!”
gözün gönlün unuttuğunu
kan neden unutmaz?!
dilin sustuğunu
neden “kan konuşur”?!
bir “sus”un içinde kaç “hawar” var
bir “hawar”ın içinde kaç “sus”?!
…
* Karl Marx ve Friedrich Engels(1976) Kutsal Aile ya da Eleştirel Eleştirinin
Eleştirisi,
çev. Kenan Somer, Sol Yay. Ankara, sf.62