Haftanın Hikayesi | Muzaffer Çiçekçi | Öznur Eren Kanarya
Bizim mahallenin üst tarafıdır Çiçekçi semti
… Çiçekçi’ye girişte, caddenin başındaki köşedeydi o çiçek satıcısı… Adı
Muzaffer’miş, sonradan öğrendim adını, çok sonra… Unutmamak üzere..
Bazen yalnız, çoğu kez eşiyle, her mevsim
köşesinde satardı çiçeklerini… Her zaman çiçek alamasam da selamsız geçmezdim
önünden. Hal hatır sorar, bereketli satış dilerdim her seferinde… “Allah razı olsun abla… Güleryüz yeter.
Herşey para demek değil ki…” derdi.
Yeni yılın ilk günlerinde yok oldu birden… Önce
boştu tezgahı, sonra tezgahı da kayboldu ortadan. Sanki onca yıldır o köşede
hiç olmamış gibi sır oluverdi…
Sonra öğrendim olan biteni… Birileri şikayet
etmiş bizim çiçekçimizi ve zabıta alıvermiş tezgahını, yasaklamış o köşede
satış yapmasını… Rivayetler muhtelifmiş işgüzar şikayetçi hakkında…
Görmediğimiz için yazamam burada…
Öğrendiğimde, “Yapılabilecek birşey olmalı onu
geri getirmek için…” dedim. ” Şaka Kuaförün dükkanında imza
toplanıyor.” dedi olayı sanal alemde duyuran komşu kafe sahibi Düriye
hanım…
O dükkan, bizim apartmanın alt katındadır. Dükkan
sahibi Mustafa Şaka, mahallemizin iyi yürekli, yardımsever insanıdır. Genç,
yaşlı demeden ihtiyacı olan herkesin önce o koşar yardımına… Şaşırmadım imza
merkezi oluşuna…
İmzaladım dilekçeyi. Mustafa bey, ayrıca
ilgililerle konuştuğunu, sonuçtan ümitli olduğunu anlattı…
Önceki gün, dışarı çıkan kızım aradı. Telefondaki
sesi heyecanlıydı : “Anne sana güzel haberim var, çiçekçi tezgahını
açıyor… “
Derhal intikal ettim o köşeye… Doğruydu haber.
Çiçekçi Muzaffer, geri dönmüştü gerçekten de.
Zabıtanın el koyduğu tezgahının yerine yenisini
almış ama açmamıştı henüz… Yerdeydi çiçek demetleri ve o elindeki kovaları,
karşı köşedeki çeşmeden doldurmaya gidiyordu. Dönmesini bekledim. Konuştuk
biraz…
“Yirmi yıldan fazladır buradayım. Babam da
buralıydı abla. Evimiz de üst mahallede…”
“İki aydır, nasıl geçindiniz? Kim, neden
şikayet eder seni? dedim.
” Komşular sağolsun… Bilmiyorum ki kim
istedi gitmemi? Onu Allaha havale ettim. Ama iyi insanlar da var. Benim için
beş yüzden fazla imza toplamış ahali… “dedi yüzü aydınlanarak…
” Biliyorum. Geçmiş olsun… “dedim”
Nergis getirmemişsin… “
” Nergisler yarın gelir”dedi “Şebboy
vereyim sana… Siftahı senden, bereketi allahtan…”
Böyle başladı Muzaffer çiçekçinin semtimizdeki yeni
dönemi…
Dün akşam eve dönüşte bir demet nergis aldım
ondan… Yüzü gülüyordu. “Abla, dün senin şebboylar uğur getirdi. Öyle çok
satış yaptım ki. Siftahın uğurlu geldi… Sağol…” dedi.
Çiçeklerin zaferi bu… Çiçekler kazandı…
Mustafa bey, Düriye hanım ve adını bilemediğim
diğer iyi yürekli insanların çabasıyla…
İyi şeyler de oluyor ara sıra ve şu asık suratlı
dünyayı aydınlatıveriyor. O iyi şeyleri görebildiğimizde bizim de içimiz
aydınlanıyor. Öyle anların yüzsuyu hürmetine dönüyor dünya… Sizce?
Öznur Eren Kanarya