BİR MISRA ALMAZ MISIN?
Şair: Fevziye Şimdi
Dağların eteğinde çiğdem gibiydik
Kışın ortasında baş vermeyi bekleyen.
Hava üşüyordu yavaş yavaş
Hüzün kokuyordu gökyüzü, hüzün.
Düş olan güllük, istesen de gül kokmaz
Gül olmak gerek, gül.
Düşlerden çıkıp sarılmalıyız gerçeğe.
Gerçeği
Bilen var mı?
Bilmek gerekir mi?
Gerekmez
Kendindedir herkesin gerçeği.
Sır olmak gerek sırsız dünyada
Gerçekler!
Bazen korku verir, bazen hüzün
Sizin gerçeğiniz nedir, düşünüz ne?
Adım adım esiyor rüzgâr
Yağmur ha yağdı, ha yağacak.
Ne yağmuru ne rüzgarı?
Boran kokuyor gökyüzü, boran.
Her mevsim geçiyor
Yorgunluğa yelken açmış
Küheylan misali
Gönül dağlarının yamaçlarında.
Dağlarda
Adım nergis
Adım çiğdem
Hangisi dersen de
Gönül dağı tükenmez.
Sonbahara teslim gönül dağlarında
Su vaktinde bir ceylan
Koşuyor
Gönül yamaçlarında.
Korkuyor yakalanmaktan
Kanat çırpışları geliyor yürekten
Bir kucak gül ile geliyor
Şiirin kapısına.
Şiir hece hece dokunuyor
Deniz deryalaşmak için
Dalga dalga
Şiir olup akıyor.
Islandı şiir, ıslandı zaman
Kanat çırpan kimdir bu dalgalarda?
Harflerin kölesiyim
Kelimeler dudağımda.
Çolpan gözlerinin yangınını al,
Düş yağmurlarına tut,
Umutlar yağsın gökyüzünden
Islanmış kanatlarıyla
Kelebekler gibi.
Gecelere kim aşılar umudu?
Geceler şiir kokar
Şiir
Bir mısra almaz mısın?