SENDEN SONRA | Rıfat Mertoğlu
Senden sonra güneş kaç defa doğdu, kaç defa yitip gitti ufuklarda bilmiyorum… Gün günü kovaladı, göz açıp kapayıncaya kadar hızla geçti seneler. Sonra silindi gülüşünün sıcaklığı solarak. Zaman eskitti dünyayı, aklar düştü saçlarıma. Görsen ne çok değiştim, eminim tanıyamazsın. Yaşamın hüzünlü yağmurları nedense hep beni ıslattı. Üşüdüm, titredim, unuttum…
Unuttum.
Senden sonra unuttum birçok şeyi. Gözlerinin rengini unuttum mesela, gülünce gül gibi açan gamzenin yanağının hangi tarafında oluştuğunu. Ellerinin sıcaklığını, soluğunun ılıklığını, bakışlarının içtenliğini… Sonra koşuşumuzu o dar sokaklarda.
Sokaklarda.
Senden sonra bu şehrin sokakları eskisi gibi sen kokmuyor… Ben yine yaya adımlıyorum kaldırımları. Yine toz kaldırıyorum yürürken, sağa sola çatıyorum. Çingene kız, karanfil almıyorum diye durmadan küfrediyor bana. Yine koşuyorum, ama tüm trenlere geç kalıyorum nedense. Nedense istasyonlar karanlık ve soğuk. Yağmur, çamurlu yağıyor bu kentte. Bu kentte çiçekler zehir kokuyor. Zaman hızla geçiyor ne çare…
Ne çare.
Hükmüm geçmiyor giden günlere. Durup sadece bakıyorum ardından anıların. Yakındığımı sanma ama yaşamdan… Sevdim, üzüldüm, umutlandım, sevindim. Her duyguyu tattım, ne varsa. Sen hep hayatımdaydın… Hayatımdaydın ama düşüyordum.
Düşüyordum.
Tutunmak için uzandığım dallar ellerimde kalıyordu. Vurgun yiyordum durgun sularda. Ah nedense, sen hiç anlamıyordun beni, anlamıyordun yüreğimdeki yangını. Ben şizofreni yanlarını sevdim en çok. Çünkü ben de biraz deliydim. Bir sorsan sokak taşlarına, deliren duygularımı ah. Kaçtım, ikiyüzlü yaşamın sahte gülücüklerinden. “Dostluk” üzerine yapılan söylevlerin içtensizliğinden.
Kaçtım, sığınmak için.
Sığınmak için bütün boş kucaklara… Özlemle sarıldım ışıltılı gözlerine yalnız kadınların. Karanlık kuyulara düşer gibi sarıldım her birine. Sonra seni gördüm onların gözlerinde. Çocuksu bir tavırla sokuldum yanlarına. Anladım, yaşadıklarımın hepsi düştü… Çünkü seni gördüm onların gözlerinde. O kadınların gözlerinde gördüğüm sen cam kırığı olup battın yüreğime. Bir renkli kelebek oldun sonra, Sonra kanatların yaladı soluğumu.
Senden sonra uykum gelmiyor…
Zamansız ve umarsız…
Umarsız koşuyorum peşinden kelebeğin.
Senden sonra kapattım yüreğimi tüm sevdalara
(Rıfat MERTOĞLU)