Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Sev Yoksa Ölüyorum | Rıfat Mertoğlu

06.01.2020
1.487
A+
A-
Sev Yoksa Ölüyorum | Rıfat Mertoğlu

“Yaşam acele et diyor…

yalnızlık uçurum

tut beni düşüyorum

sev yoksa ölüyorum…”

Yaşam hep acele etti nedense, nedense ona bir türlü yetişemedik. Gidenlerin ardından el sallayamadık, ıslak kaldı mendillerimiz hep. Yalnızlık uçurumlarına yuvarlandık, ah nedense tutan olmadı, olmadı elini uzatan yalnızlığımıza. Yaşarken yalnızdık, düşerken yine öyle. Duygularımız esrik kederlerle devindi hep. İklimler değişti, gözlerimizde yanan ışıltı söndü. Kış gelmeden ayaz vurdu erkenden. İyi ki aşk vardı… İyi ki o ısıttı titreyen yanlarımızı, olmazsa, erkenden solardı yüreğimiz.

Ayrı şehirlerde yaşamak, ayrı dünyalarda yaşamak gibidir. Pencerelere yansıyan gözlerimin ışıltısı ulaşamadı hiç sana. İçimde demlenen özlemler şiirlerde kaldı. “yaşam acele et diyor” ama yetişemiyorum, takatsiz kaldım, yaralı yanımla, buruk yüreğimle ben de düşüyorum.

“pencereme hazan konmuş

kanatlarında ayaz var

sar beni üşüyorum

sev yoksa ölüyorum…”

Ak kanatlı bir melek gibi gülümsedin. Gülüşlerinde Torosların ılıklığı, zakkum güzelliği var, rengarenk ışıltısı yaşamın. Gülüşün duruyor mu yerinde? Üşümeler onları götürmedi değil mi? Üşüyorsun… Zamansız buruk öykülerin kenarına tutundun, hep kederli yolculuklara çıktın nedense, derin karanlıklara. Dipsiz kuyulara. Zaman üvey evlat gibi hor davrandı sana. Yaşam acımasız bir cellâttı, sevgiye düşman kesildi hep. Ah deli delişmen zamanların çıplak ayaklı, kavruk yüzlü çocukları olduk. Dikenli, sarp yollara vurduk kendimizi, uçurumlardan düştük. Ama hep düştük, kanamayan yanımız kalmadı.

“dışarı çık zaman geç olmasın

gel bekliyorum

sev yoksa ölüyorum…”

Gidişler gibi kolay olmuyor gelişler. Gidenler geri gelemiyor… Bekleyenlerin gözleri hep asılı gurbet yollarında. Ah her ayrılık, ölüm gibi çaresizlik kokuyor. Ayrılıkların ardından akan yaşlar, düşüyor içine insanın, yüreğini yaralıyor…

Ayrılık acısı, ciğer acısıdır yar.

Yarısı hep uzakta kanar .

()

Rıfat Mertoğlu
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.