Yine Yeni ve Yeniden | Kirpi Edebiyat | Zeynel Kürkçü |Mehmet Özgür Ersan
Kirpi Edebiyat dergisi, Kirpi Edebiyat, ne yazık ki geniş çaplı edebi tartışmaların arasında hayata gözlerini açmıyor. Milyonlarca insanın tutkuyla kitap okuduğu bir yerde doğmadı. Sanatın değerini yüceltmek için edebi ürünler üretilen bir dünyada değiliz artık.
Her konuda olduğu gibi edebiyatta da iyice kendini hissettiren bir endüstriyelleşme olgusuyla karşı karşıyayız. Edebiyatın piyasa kapitalizmi koşullarına göre yeniden şekillendirilmesi edebi ürünleri basit birer tüketim malzemesine dönüştürüyor. Yeni çıkan edebi romanlar, öyküler, şiirler, denemeler vb. yazınsal ürünler artık sanatsal bir nitelik barındırmayan, hızlıca tüketilen ve Hollywood filmlerini andıran eserler…
Kitapçı raflarını birbirinin aynısı, fabrikasyon kitaplar süslüyor. Okuma zevkine hitap eden değil, göze hitap eden kitaplarla karşı karşıyayız. Her gün içeriği bir film senaryosunu andıran romanların yağmuruna tutuluyoruz ki zaten en beğenilenleri anında sinemaya uyarlanıyor. Üslupları, olay örgüleri ve hatta bizzat konuları son derece yüzeysel, birbirinin aynısı kitaplar her yerde.
Bu tür eserlerde oldukça fazla sayfa bulunuyor, ama kısa sürede okuyup bitirmek mümkün. Bunun nedeninin başarılı bir dille yazılmış olmasını söylemek isterdik. Fakat bu kitapları okuyan kitlenin büyük çoğunluğun okumakla arasının olmadığını, kitap okumayı sıkıcı bulduğunu düşünürsek asıl sebep bu değil. Asıl sebep, bu tür endüstriyel romanlarda karakter tahlilleri olsun, çevre ve olayların betimlenmeleri olsun son derece yüzeysel bir iş çıkarılması. Yazarlar bu tür şeyler üzerine kafa yormuyorlar. Çünkü –bir grup yazarı bunun dışında tutmak gerek- yazarlar için artık önemli olan eserlerinin edebi ve estetik özelliklerinden çok satış rakamları ve kazanacakları meblağlar.
Hal böyle olunca da eserlerin yayına hazırlanma aşamasındaki estetik kaygılar yerine, yayın aşamasından sonra yapılacak olan reklam kampanyaları alıyor. İyi bir reklam kampanyası yapan eserler onlarca baskı yaparken, birçok edebi eserin ilk baskıları bile okuyucuya ulaşamadan raflarda soluyor…
Yukarıda en önemli özelliklerine değindiğimiz endüstriyel edebiyat gerçeği tüm yakıcılığıyla karşımızda. Kirpi Edebiyat böyle bir dünyaya gözlerini açıyor. İşte böyle bir dünyada farklı olabilmek daha da önemli ve hatta zorunlu.
Şık bir kapak, yüzeysel bir içerik, afili bir konu, arka kapağa tanınmış yazarlardan birkaç övgü dolu söz, pahalı reklam kampanyaları… Biz bunları reddediyoruz. Endüstriyel olmayan, özgür bir edebiyatı savunmak için yola çıkıyoruz.
Kirpi Edebiyat sayfalarında kelimelere, harflere, düşüncelere ve ötekileştirilen dillere yasak olmayacak. Bu derginin sayfaları herkese açık. Edebiyat dünyasının tekellerinden, kitaplarının basılması için para isteyen yayınevlerinden ve reklam ve dağıtım ambargoları nedeniyle eserlerini bastıramayan, eserlerini kendi anadillerinde yazan, hiçbir maddi kaygı gözetmeksizin sadece edebiyat sevgisi ile kalemi eline alan yazarlara… Ya da çeviri konusunda bilgisi olup, edebiyat ve sanatın herhangi bir dalından makale çeviren dostlarımıza… Sanatın herhangi bir dalı ile uğraşıp eserler üreten sanatçı dostlarımıza…Ve de ayrı bir parantez açmak istediğimiz genç arkadaşlarımıza… Üniversitelerinde edebiyatla ilgilenen, yazan ya da çizen üniversite öğrencileri, geleceğin sanatçı adayları… Kirpi Edebiyat kapılarını sizlere de sonuna kadar açıyor…
Kirpi Edebiyat’ı yaşatmak sizlerin elinde. Sadece okumak ve tavsiye etmek anlamında değil. Hiçbir endüstriyel kaygı olmadan yazmak isteyen herkesi bekliyoruz.
Mehmet Özgür ERSAN