Çocukluk İşte
Ne güzel çocuklardık biz.
Bütün sokaklar, kitaplar bizimdi.
Büyüklerin hepsi ninemiz, dedemiz, amca-teyzemiz, ağabey, ablalarımız olurdu.
Korkusuzca gün boyu o bakkal senin bu park benim gezinirdik .
Bayramlarda bir sevinir, bir sevinirdik…
Kuşkusuz akşamları gaz lambasının loşluğunda ders çalışırdık.
Her mevsim ayrı bir umutla sevinçlerimiz göğe ererdi.
Kar-kış demeden, kaygısızca arşınladık sokakları.
Kitaplara ilk yolculuğumuz okul kütüphanelerinde başlamıştı.
Aynı sevinçle sarıldığımız kucaklar dolusu kitaplar artık bizimdi.
Her roman kahramanı arkadaşımız, çok yakın sırdaşımızdı.
Sanırsınız ki o kahramanlar komşu çocuğu, ilk sevgilimizdi.
Boyumuzdan büyük düşünürdük hep.
Hayallerimiz boyumuzdan çok daha büyüktü.
Çocukluk işte…
Evlere ilk televizyon girdiğinde gördük ki kral çıplaktı.
Ne var ki hayaller ve büyük düşünüşler artık kiraya verilmişti.
Yerimize onlar düşünmeye, onlar karar vermeye başlaşmıştı..
Derken onlarla güldük onlarla ağladık bir zaman.
Her şey olağan bir sıradanlık içinde hüzün ve sevinçler yaşarken,
Çok sürmedi, artık onlar da mazi olmuştu.
Büyüyüp çoluk çocuğa karıştığımız zaman,
Baktık, sokaklarda artık o neşeli çocuklar yerinde yoktu.
Caddeleri dolduran kalabalıkların çoğu mutsuzdu.
Zaman hızla akıp gidiyordu ki…
Birileri bir gecede zengin olurken, birileri birden bire daha da dara düştü.
Sanki her şey birden bir oluvermişti.
Sonra banka borcu altında ezilen anne babalar ortaya çıktı.
Sokakları yarına dair düş kuramayan üniversiteli ağabeyler, işsizler doldurdu.
Bir de yetmez gibi iki kutba bölünüvermiştik.
Artık bakkal amcadan manava kadar, komşu köyden kasabaya kadar “biz” değil “ötekiler” olmuştuk.
Ondan mıdır ne kimse kimseyle yan-yana yürümez, aynı havayı soluyamaz oldu.
Baharlarda sevinçlerimiz göre erdiğinde birden bire büyümüştük.
Şimdilere o köylerin tozlu yollarından geçip, çocuk sesimizle düşüyoruz.
Oysa biz çocukken bayramlarda bir eğlenir, bir eğlenirdik.
Bütün kitaplar, dağlar, nehirler, ovalar, tepeler bizimdi.
Hiç büyümeyecek sandığımız öyle güzel çocuklardık işte.
Hatice Elveren Peköz
yaziatolyesi.com