Kadınlar VIII | Ahmet Ada
Sen ey Nisan! Ey güzel kadınım benim!
Aylar seninle çalgılı gökyüzü, sular menevişli.
Ay gökte sini gibi olduğunda sokaklara, yazlık sinemalara gideriz.
Ellerimiz yabanıl, soluğumuz sevecendir, damarlarımıza
dolan papatyalar incelik, bilgelik verir akşamlarımıza.
Bize verilen günler ağırdır, söz meta ve zehir olarak
geri döner vücutlarımıza. Ruhlarımız arıdır yine de.
Ey, sonsuza dek yanımızdan ayırmadığımız çiçek!
Ey,saçlarından sürüklenen rüzgâr! Kim ayırabilir bizi?
Asit, metal, sessizlik duvarı mı? Ey, duran saatler, bozguna
uğradığında insan, biliyoruz, küllerinden doğar ve kanatlanır.
Eriyen çocuk gülüşlerini sıkıntılı varlığıma yasla!
Ölüm yakalayamaz bizi! Dikişli yaraların kabuğu kalkar kalkmaz yine düğünlere gidelim!
Yoksulluğumuzu kutsayalım ki ürpertisi olur sevgimizin, kır çiçekleri gibi.
Sen ey Nisan! Ey güzel kadınım benim!
Ahmet Ada