Zıkkım | Cevdet Vural
Aç değiliz
zıkkımın kökü kuru ekmekler
katığımız şükür
ne haddimize nankörlük
ne haddimize tanrılara isyan
bu dünya sınav avuntu
ne haddimize tatlı hayeller
varsın ağlasın helalimiz
varsın ağlasın kehribar gözlü çocuklarımız
ne haddimize gülmek
canavar dişlerinde pempe düşlerimiz yazgı
mayası çalınmış sevgilerimizin
loş ve karanlık umutlarımız gülüm
kirlenmiş
çiğ tanesi kadar berrak türkülerimiz
tadı kalmamış aşk ezgili sokakların
asit serpilmiş güzelliklere
don bakışlı soğuk yüzler
yüreğe gömülmüş gülüşlerimiz
bizden uzak güneşin sıcaklığı
dilek tutulmuyor artık
bir nebze akan yıldızlara
utanç içinde dolunay
el yetmez yarınlara
kör pencere kör umut
kimin haddine mavi türküler
alıp götürmüş
ekmek kavgaları sevgileri
bağırmak istiyorum bazen
mahküm olmuş sesimiz
dokuz boğum dal budak içerde
yanık yanık
sessizce söylenir kara bahtım türküleri
acılarla demlenir ağıtlarımız
derin yara kartal pençesi
puştların elinde merhemler
nefesleri leş kokulu
karanlık odalarda
alçaklar yazıyor gülüm
tanrı kelamı diye yazgılarımızı
hep bizi bekler
kör düğüm yaşamlar
hep bizi bekler
çıkmaz sokaklarda ölüm
Cevdet Vural
23 12 2020