ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Yeşilçamdan Türker İnanoğlu Geçti | İbrahim Uysal

Yeşilçamdan Türker İnanoğlu Geçti | İbrahim Uysal

Tarih, dönemleri ve dönenleri de yazar defterine.

1980’li yıllar, Türk Sinemasının “Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak”, gibi üçüncü sınıf sinema filmlerinin ortalığı talan ettiği günler.

Aileler, eğitimli aydın kesimin düzeyli yerli yapım filmlere hasret kaldığı günler.

O yıllar Kültür ve Turizm Bakanlığı nda çalışıyorum. Bakanlığa ha bire düzeyli filmler yapılmasını teşvik için baskı ve müracaatlar var.

Bir gün Bakanlık Üst yönetimi, dönemin bakanı başkanlığında toplandı ve “Düzeyli Yerli Filmler Yapılması” konusunda, neler yapılabiliri konuştuk.

12 Eylül Darbesi, Türk Sinemasına da darbeyi indirmiş, Yılmaz Güney gibi bir çok sanatçının filmlerini yasaklamıştı.

Sektörde işsizlik hat safhada ama ortada film yapımı için sermaye koyacak yapımcı yok.

Bakanlık bünyesinde yeni birimlerin kurulmasına gerek duyuluyor ve mevcut birimlerin de bu konuda ki görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanıyordu.

Benim de Bakanlık Döner Sermaye İşletmeler Merkez Müdürlüğünde (DÖSİM) yeni işe başladığım, toy günlerim.

DÖSİM adına ben de katılıyorum toplantılara.

Yeşilça’ın ünlü bir çok yapımcısı, yönetmeni ve sanatçısı da bu sürece bilgi desteği koyuyordu.

En sonunda Film Yapmak isteyen şirketler, bir senaryo ve film yapımı ile ilgili diğer teknik bilgi ve mali analizi içeren bir dosya sunuyorlardı Bakanlığa.

Bakanın bilgisi dahilinde onay alan yapımların dosyası, bize geliyordu.

Oluşturulan film yapım komisyonunda birimimi ben temsil ediyor, ayrıca film yapımı için sunulan dosyaları inceleyip, senaryo, snopsis (senaryo özeti), maliyet analizi, filmin sağlayacağı sosyal gereklilikler gibi bilgileri ve belgeleri değerlendirip, yapım için avans paranın ödemelerini yapıyorduk.

Bu günlerde de hala dostluğumuz süren bir çok sanatçı ile Apo Ağabey (Umut Film Abdurrahman Keskiner), Turgay Aksoy, Zafer Par, Şener Gezgen ve diğerleri ile tanışmamız o günlere dayanır.

Bir sabah elinde bir dosya ile aramızdan bir kaç yıl önce ayrılan Yönetmen Halit Refiğ geldi. Bir yandan çay kahve içip, bir yandan da dosyayı degerlendiriyordum.

Halit Bey’e, dosyadaki eksikleri not edip, İstanbul’a ilk uçak ile gidip, düzeltmeleri yapıp akşama kadar gelebilceğini; geç saatlere kadar da çalıştığımızdan aynı gün tüm işlemlerin tamamlanacağını anlattım ve dosyayı verdim.

Halit Bey İstanbul’a geri döndü.

Bir gün sonra sabah erkenden odamdaki özel telefon çaldı ve telefonun öteki ucundan;

Alo, Ben Türker İnanoğlu, İbrahim Bey ile mi görüşüyorum, dedi.

Ben de evet, buyurun dedim.

…                                                    

 

ibrahim uysal
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.