Günün Kitabı | Yeni Dünya/Öyküler | Sabahattin Ali
Kitap değerlendirme yazarı: Ali İhsan Dilmen
Bu kitapta yayınevi yazarın 13 hikayesini toplamış ve okura sunmuş.
Bir Öğretmen olan merhum Sabahattin Ali’den Asfalt isimli köy, köylüler ve yaşadığı dönemin en önemli sorunlarından olan köy yollarını,yol üzerinden köylülerin devletle ve siyasi iktidarla ilişkilerinden bir kesit sunuyor.
Bunun dışında yaşadığı dönem ve o döneme ait insan yaşamını adeta bir sosyolog gibi elde ettiği gözlemlerini hikayelerinde samimi, sıcak bir ve en önemlisi insani duyarlılıklarını da yansıtarak hikayeleştirmiş.
Herbiri birbirinden güzel ve değişik konuları içeren hikayeler okunmaya değer, zira insanın bugünden o günlere hayal gücünü de devreye sokuyor, içinde büyüdüğümüz toplumsal gerçeklik süreci hakkında okura bilgi veriyor.
Yaşadığı dönemde sorunları edebiyat aracılığıyla dile getiren yazar bunun mükafatını(!)da iktidardan fazlasıyla görüyor.
Kitaptan Alıntı
”Ayın ışığı,kapı arasında duran kadının yüzüne vurmuş ve yarısını aydınlatmıştı.Her tarafım titremeye başladı.Karşımda kımıldamadan duran bu çehrenin bir ölüden farkı yoktu.Çukurdaki gözleri büsbütün kaybolmuş,dişsiz ağzının etrafındaki dudakları daha çok incelmiş ve buruşmuştu.Aklımdan derhal iki lirayı eline sıkıştırarak oradan kaçmak…Görmekten,duymaktan ve beraber ıstırap çekmekten kaçmak.
İçimde buna isyan eden bir şey vardı.Başımı kadına doğru uzatarak:
“Niçin gelmedin? Merak ettim!Çocuğun nasıl?” dedim.
Kadın belki soğuktan,belki başka bir şeyden titriyordu.Çıplak ayakları,benim kunduralarımdan içeri işleyerek parmaklarımı donduran soğuk taşlar üzerindeydi.
Bir şey söylemek için birkaç kere ağzını açtı;fakat çenesi korkunç bir titreme ile tekrar kapandı.
“Üşüyorsun, hadi içeri girelim!” dedim.
Önüme düştü, dört adım genişliğindeki taş döşeli bahçeyi geçerek soldaki kapıdan girdik.
Biraz evvel çaldığım pencereden odanın ortasına dört köşe ve soluk bir ışık düşüyordu.
Kapıyı arkamdan kapadım. Bir müddet ikimizde kımıldamadan bekleştik.Gözlerim karanlığa alışınca odanın bir kenarında yatak kılıklı bir şey gördüm.Parça parça olduğu fark edilen bir yorgan, bir kenara yığılmış duruyordu.
Hasta çocuğu uyandırmaktan korkuyormuş gibi yavaş bir sesle sordum:
“Çocuk nasıl?”
Önümde ayakta duran kadın aynı yavaş sesle,yalvarır gibi:
“Kusura bakma gelemedim” dedi,”Çok ağladı.Zaten aylardan beri durmaz ağlardı yabu sefer çok ağladı.Eskisi gibi açlıktan değil,bu sefer soğuktan ağladı.Anacığım üşüyorum!diye arkamdan bağırdıkça divaneye dönerdim.Odunun okkası doksan para,nerden alayım.Haftada bir çamaşıra,temizliğe gidip yirmibeş kuruş alsamda onu yağa,pirince verir,bir sıcak çorba yapayımda yüreğine can gelsin derdim.Oduna para verecek halimiz mi var?…
”Isıtmak İçin/shf:47-48
KİTAP TANITIM BÜLTENİ | YAPI KREDİ YAYINLARI
“Hala bir şey çıkmadı… Galiba bu yolu yapmayacaklar. Köylü de bana yardım etmiyor. Pek ölü mahluklar… Belki de pek akıllı mahluklar da, boşuna yere uğraşmak istemiyorlar. İçimde hiç sevk kalmadı. İnsana birkaç kelime ile cevap verseler yine neyse, fakat ne evet, ne hayır!… Sanki bu istidaları ses vermez bir derin kuyuya atmışız.
Akşamları köyün yanı başındaki sırta çıkarak uzakta tozlara bulanıp uzanan yolu seyrediyorum. Bazan tozdan bembeyaz olmuş ve üstüne sepetler denkler sarılmış bir kamyon görünüyor, bir bataklıkta dizlerini kaldırıp indirerek yürüyen bir insan gibi ileri geri sallanarak, yıkılacak gibi olarak, ağır ağır ilerliyor. Bu o kadar üzücü bir manzara ki, tekniğin en son ifadelerinden biri olan bu makine ile dünyanın bu en iptidai yolunun mücadelesini görmemek için insan gözlerini kapıyor. Bazan koşup yolu avuçlarımla düzeltmek, orada hiç olmazsa beş on metrelik bir yeri bir ‘yol’ haline koyarak kendini hisseme düşen vazifeyi yapmış olmak istiyorum.”
Yayın Tarihi: 13.05.2019
ISBN: 9789750806612
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 124
…