Dergimizin sorumlusu meslektaşım Turgut Alp Eroğlu gerek içerik gerek boyutu ve birinci hamur kâğıt baskısı ile okurunun gönlüne giriyor. Baskı emekleri için Akdoğan Yayıncılığa teşekkür ediyoruz.
Sevgili okurlarım, bir yazar olarak fuarlara katılmak ağır bir maliyetin altına girmek oluyordu.
Gönül işi, sevgi işi. Yayınevleri içinse büyük bir maliyetti fuarcılık. Baştan fatura tümüyle çıkarılmalı sonradan her standın blok ücreti istenmemeliydi.
Ayrıca her yetişkinden girişte alınan 30 tl ücret için de sesini yükseltenler olmuştu. Kimi okur normal bu binanın kirası, ısıtması vs diyerek uygun gördü kimi de bir kitap alma şansım olur dediler. Burada Nasrettin Hoca’nın haklısın sözü beynimde ışıklandı.
Ankara Kitap Fuarı etkinliklerinin saatleri ayarlanamamıştı. Çığ Dergimizin tanıtımı ve gençler ile söyleşme etkinliğimiz ile ünlü gazeteci yazarların söyleşileri çakışmıştı. Çok okur çoklu ilgi gibi düşünülse de üç yerde aynı anda olmak isteyen okurun durumu düşünülmemişti. Okur en sevdiği yerde bütünleşsin istenmişti sanki.
Sevgili okurlarım, İlk kez katılma olanağı bulduğum Ankara Kitap Fuarında Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü sınıf arkadaşım Mehtap beni bulmuştu güzel anılar yaşadık onunla…
Marmaris Sabancı Lisesinden mezun ettiğim Fen Bölümü mezunu Kerem Güman adlı öğrencim mühendis olmuştu ancak ikinci üniversite resim bölümünü okuyup üniversitede resim öğretmeni olmuş, evlenmiş. Hayat arkadaşı da resim alanında öğretmen.
İyi ki sanat var. İyi ki o günlerde şiir, tiyatro, sergi hep taşımışım öğrencilerimi.
Eşim tarafından akrabamız olan teyzemin oğlu İlker ve eşi Yıldız beni çok mutlu ettiler. Kitaplarımı imzaladım evlerinde konuk oldum. El bebek gül bebek ağırlandım azıcık da stant arkadaşlarımı kahve ve çay ile ağırladım.
Fuar alanını gezdim eski dostlarım ve arkadaşlarım ile görüştüm. Yeni okurlarım oldu. Daha ne olsun .Kitap Fuarlarının en iyi olsun dileğimiz olduğu için aksayan yanlarını da dile getirdim .Eleştiri olmazsa gelişme olmaz.
Sevgili okurlarım, yazar olmanın ağırlığı içinde dolu dolu üç gün geçirdim.
Ünlü bir yazar konumunda olsaydık daha mı ağır olurduk bilmiyorum. Neye göre ünlü…
Yayınevini beslememişsin ki seni ünlü yapsın diyen yazar arkadaşımın kulakları çınlasın.
İyi ki Çığ Dergimiz var, bizlere yer verdi. İlerleyen zamanda daha güzel fuarlarımız olsun.
Ünlüler ünsüzler ile diri değil mi? Biz ünsüzler olmasak tek başına ünlüler ne yapar ki…
Hatice Altunay