ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Yaşamın Kurbanları -1 | Suzan Kuyumcu

07.09.2019
1.192
A+
A-
Yaşamın Kurbanları -1 | Suzan Kuyumcu
Nedendir bilinmez o sabah erkenden uyanmıştım. Üstelik oldukça geç saatlerde uyumuş olmama rağmen, dinç ve zindeydim. Bir gün önceden başlayan, sabaha kadar dinmeyen yağmur doğayı pırıl pırıl temizlemişti. Yaz aylarına göre oldukça soğuk bir gece geçirmiştik.

Yatağımdan kalkıp penceremi sonuna kadar açtım. Sabahın saf duru havasını ciğerlerime çekmek için kollarımı açmıştım ki… Gözlerim yuvasından fırladı birden. Pencerenin önünden bir kedi geçiyordu. Ağzında, ana rahimdeki cenin gibi iki büklüm olan yavrusuyla. Sokak kedileri isimsiz olur. Onun da adı yoktu.

Seslendim ona “Ey nereye gidiyorsun? Çabuk buraya gel!”

Dinlemedi beni, hızla gözlerimin önünden geçip gitti. Şaşkındım. Bu yabancılık, umarsızlık da neyin nesiydi? Önceki iki doğumu bizde gerçekleşmişti. Birinde beş yavru diğerinde üç yavru derken sekiz yavrusunun manevi annesi olmuştum. Üstelik bu hamileliği boyunca onu doyuran da bendim.

Evet, dua etmiştim… -İnşallah çok daha mutlu olabileceğin yerde doğum yaparsın!- 
Sonunda doğumu başka yerde yapmıştı. Dışarıda onlara yine bakabilirdim. Sevinirken o sabah gördüğüm manzarayla duygularım altüst olmuştu. 
Korkmuş olmalıydı. Üstelik gece de soğuk geçmişti. İçimin paralandığını hissettim. Üstüme bir şeyler geçirip soluğu dışarıda aldım. Koyu bulutlar yeniden şiddetli bir yağmurun habercisiydi. 
Arka bahçeye geçtim.İnceden inceye ağlayan mecalsiz bir sese doğru gittim. Ağacın altında biri sarı diğeri beyaz iki yavrunun yüzleri ıslak zemine yapışmış, başları yana düşmüştü. Ardaki çitten komşunun bahçesine atladım. Beyaz yavruyu elime aldım, ölü gibiydi başı yana düştü. 
Baktım anne kedi yavrusunu bir yere bıraktıktan sonra koştur koştur bize doğru geliyor. Sarı kediyi de duvarın üstüne koyarak kendi bahçemize geçtim. 
“Haydi kızım, onu da sen al, birlikte eve gidelim” dedim ona.
O sarı yavruyu ben beyazı alıp evin yolunu tuttuk. Odama girer girmez ağzındaki yavrusunu yorganımın altına saklamaya başladı. Gözlerime inanamadım. Onun bakışlarında ise dehşet ve panik vardı. Yavrulardan birinin başına istenmeyen bir şeylerin geldiğini o an anladım. 
Devam edecek
Suzan Kuyumcu

Suzan Kuyumcu
Suzan Kuyumcu
Roman ve öykü yazarıyım. Nefise ve Satılık Sevda isimli iki roman, İlesam ve Akçağ yayıncılığın ortaklaşa oluşturduğu yarışmada ödül alan Gülce'nin Can Dostları isimli öykü kitabım var. Basılmayı bekleyen dört romanım demlenmede... Aynı pencereden bakan dostlarla birlikte olmak keyif verici...
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.