ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Türk Dil Kurumu’na göre ayrı yazılan birleşik cümleler

19.04.2021
724
A+
A-
Türk Dil Kurumu’na göre ayrı yazılan birleşik cümleler

Cümle, anlamsız hale gelmiyorsa, ayrı yazılır.

Türk Dil Kurumu Sözlükleri

“Hoş geldin” ayrı yazılır.

“Hoşça kal” ayrı yazılır.

“Var ol” ayrı yazılır.

“Sağ ol” ayrı yazılır.

“Şu an” ayrı yazılır.

“Ya da” ayrı yazılır.

“Yurt dışı” ayrı yazılır.

“Yurt içi” ayrı yazılır.

 “Sağ ol” – “var ol” ayrı yazılır!

“Sağ ol” –  “var ol” ayrı yazılır!

“Sağ ol” – “var ol” ayrı yazılır!

“Sağ ol” – “var ol” ayrı yazılır!

“Sağ ol” – “var ol” ayrı yazılır!

De Da ne şekilde ayrı yazılı?

=> Cümleden çıkarıldığında anlamlı değilse da birleşik yazılır.

Örneğin;

-> Okulda ilk defa herkes bir aradaydı .

-> Evde kimsecikler yoktu .

-> Kütüphanede sessiz olmalıyız .

-> Oturma odasında yemek yenmez .

Cümleden çıkarıldığında anlamlı ise ayrı yazılır .

Cümleler

-> Ona da güvenmemelisin, sadece kendini düşünür.

-> O da ödevini yapmamış.

-> Futbol da bir spordur .

-> Doğa da insanın yaşam alanıdır .

-> Ben de gelecem .

-> Sonra da yapabilirim.

-> Sıkıntıdan patladım da.

-> Kalbinde bana da yer ver .

-> Sevsen de sevmesen de 

-> Gitsen de kalsan da

Test çözerken zamanı da kontrol et ki denemelerde zorlanma.

O kadar kitap aldık, bu kitabı da alalım.

-de / -da yazımı

Ayrı yazılan -de / -da ekine bağlaç, birleşik yazılana ek denir. -de / -da ekini cümleden çıkardığımızda anlam bozuluyorsa ektir, bozulmuyorsa bağlaçtır. 

 Zaten güç durumdayız, sen de yapma artık.

“ki” Bağlacının Yazımı

İki cümleyi birbirine bağlayan veya cümlede bir ögeyi açıklamak üzere kullanılan ki bağlacı sözcüklerden ayrı olarak yazılır: demek ki, ben ki, diyor ki, sanma ki, yoktu ki, neyse ki… Ancak yedi sözcükte ki bağlacının bitişik yazımı kalıplaşmıştır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki.

“Gördükki gelmiyorsun…” Doğrusu: kurallı biçimi gördük ki.

çay evi (Yanlış kullanım)
çayevi (Doğru kullanım)

Ayrı yazılan ki bağlacına karşılık, aitlik anlamı taşıyan +ki eki ise bitişik yazılır. Çünkü +ki bağlaç değildir; yalnızca aitlik bildiren bir ektir. Aşağıdaki örnekte görülen +ki, “sermaye”nin “geçen yıl”a ait olduğunu bildirdiği için bitişik yazılmalıdır: “Geçen yıl ki sermayemiz” kurallı biçimi yılki.

“da, de” Bağlacının Yazımı

“Dahi, bile” anlamlarında kullanılmakta olan da, de bağlacı daima sözcüklerden ayrı yazılır. Bulunma durumu eki +da, +de / +ta, +te ile karıştırılması yüzünden yanlışlıkla sözcüklere bitişik olarak yazıldığı görülür: “Zaten cevabıda verildi.” kurallı biçimi cevabı da, “Seninde derdin çokmuş.” kurallı biçimi senin de, “sonrada” kurallı biçimi sonra da, “hemde” kurallı biçimi hem de, “yada” kurallı biçimi ya da, “…yakalanmadan öncede vardı” kurallı biçimi önce de vb.

Ayrı yazılması gerekirken bitişik yazılması söyleyişte vurgu yanlışına da yol açar. Çünkü bağlaç da, de vurgusuzdur, vurguyu önündeki sözcüğe atar; bulunma durumu eki +da, +de / +ta, +te ise vurguludur ve vurguyu üzerine çeker:

Yol´ da gördüm sokak´ da… / Yolda´ gördüm, sokakta´ gördüm.

Bağlacın sözcüklerden kesme işareti ile ayrılması, ünsüz benzeşmesi kuralına uydurulması da yanlışlıktır: “…bölge müdürün’ün’de…” kurallı biçimi müdürünün de, “gelip’te görmemek olmaz” kurallı biçimi gelip de vb.

Buna karşılık bulunma durumu eki +da, +de / +ta, +te sözcüklere bitişik olarak yazılır ve ses uyumlarına uyar. Bulunma durumu ekinin sözcüklerden ayrı yazılması da bir yazım yanlışıdır. Bu yanlış, okuyucuyu da yanıltacağından söyleyiş ve anlam bozukluklarına yol açar: “Moda da erkek dünyası” kurallı biçimi modada, “Saldırı da bir kişi öldü” kurallı biçimi saldırıda, “Bol bol atıf da bulunan…” kurallı biçimi atıfta.

Sıkça yapılan bu yanlışa düşmemek için öncelikle anlama bakılmalıdır. Bağlaç olan da, de “dahi, bile” anlamlarındadır. Bağlaç kaldırıldığı zaman cümlede bozukluk meydana gelmez. Sözcüğe bitişik yazılan +da, +de / +ta, +te ise cümlenin kuruluşunda rol oynayan bir ektir. Ek kaldırıldığında cümlenin yapısı bozulur. Örneğin “Evde oturuyorum.” cümlesindeki +de’yi kaldırdığımızda “Ev oturuyorum” biçimine döner. Bunun bozuk bir cümle olduğu açıktır. O hâlde buradaki +de, cümlenin kuruluşunda rol alan ektir ve bitişik yazılmalıdır. “Ev de benim değil.” örneğinde ise de’yi kaldırırsak cümle bozulmaz. “Ev benim değil.” cümlesi, anlamı değişse de düzgün bir cümledir. Şu hâlde buradaki de bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır.

1. Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yar­dımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, söz etmek, terk etmek, var ol­mak, yok etmek, yok olmak vb.

2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.

a. Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar:

Ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık vb.

Ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş vb.

Ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö­cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek vb.

At sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği vb.

Deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; ada tavşanı, yaban tav­şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaprak arısı; Pekin ördeği, deniz ördeği; Ankara kedisi, bozkır kedisi; Afrika domuzu, yer domuzu vb.

b. Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar:

Ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot vb.

Ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek vb.

Avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, tespih ağacı vb.

Altın kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök vb.

Dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka­mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerikan bademi, taş bademi; Afrika menek­şesi, deniz menekşesi; Japon sarma­şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku­rusu; kaya sarımsağı, köpek sarımsağı; şeker pancarı, yaban pancarı vb.

Kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm vb.

UYARI: Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), narçi­çeği (renk), suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik); ses düşmesine uğramış olan çöreotu ve yazımı gelenekleşmiş olan semizotu, dereotu bitişik yazılır.

c. Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:

Alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, Hacıbektaş taşı, ki­reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş vb.

Arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; müzik odası, oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; kriz masası, yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör­tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, okuma kitabı; Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si­cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit; çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek vb.

Afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu vb.

ç. Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler: Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol vb.

d. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke­limeler: açık oturum, açık öğretim, ana dili, Ay tutulması, baş ağrısı (hastalık), baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi vb.

e. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil­gisi, şekil bilgisi vb.

f. Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre vb.

g. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: bohça böreği, talaş böreği; ba­dem yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu; tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, yoğurt çorbası; irmik helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, yoğurt tatlısı; ba­dem şekeri, kestane şekeri; balık yumurtası, lop yumurta vb.

Burgu makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, sivri biber; esmer şeker, kesme şeker; süzme yoğurt; yarma şeftali; kuru yemiş vb.

ğ. Gök cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy­ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı vb.

h. Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler: patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par­mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun (kimse), karga burun, kepçe kulak vb.

ı. Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay­van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler: çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta, ça­kır pençe, demir yumruk, kuru kemik vb.

i. Zamanla ilgili birleşik kelimeler: bağ bozumu, gece yarısı, gün or­tası, hafta başı, hafta sonu vb.

3. -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tam­laması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire vb.

4. Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla­ması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa­rısı, safra yeşili, süt kırı vb.

5. Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil vb.

6. Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır: Batı Trakya, Doğu Anadolu, Güney Kutbu, Kuzey Amerika, Güneydoğu Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı, Orta Anadolu, Orta Asya, Orta Doğu, İç Asya, İç Anadolu, Yakın Doğu, Uzak Doğu vb.

7. Kişi adlarından oluşmuş mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb. yer ve kuruluş adlarında, sondaki unvanlar hariç şahıs adları ayrı yazılır: Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sütçü İmam Üniversitesi vb.

8. Dış, iç, sıra sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra vb.

9. Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); böbrek üstü bezi, tepe üstü (en yüksek nokta) vb.

10. Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu­rulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: alt kurul, alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka plan, arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa­vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük dalga, büyük defter; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar vb.

zenaat/ zanaat,

zerafet / zarafet (zariflik),

zınba / zımba…

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı cooltext379606033981803.png

https://sozluk.gov.tr/

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.