Turgut | Edip | Cemal ve Sonsuz | Yelda Karataş
Çünkü bilinenden çıkar bilinmeyen
Yanımdaki kıza diyorum bırak o telefonu içimden
Git sahile bir öpücük bul kendine
Sevda aksın bacak arandan
Bütün yıldızlar imrensin sen denizde nasıl
yürüyorsun öyle
Yani kuantum ve paralel zaman
Ve insan olmadan anlamı olmayan Tanrılar
Sokak ortasında vurulmuş gibisindir ay neden
dolunaydır anlamazsan
Ve mekânı olmayan zaman
Sana ölüm vakitlerinde bir hafiflik gönderir
Acının yüzüne karşı gülebilesin diye
Dalgalar diyorum sahile vururken güzel de ya geriye
çekilince
Şimdi kedere direnmiş bir ömür var ellerimde
Hesapsızım, ayaktayım ve libidom yüksek
Çünkü insan asıl gökle deniz arası hissediyor
rüzgârın alıklığını
Ve hayatın aslında serin bir şey olduğunu
O büyük ‘su yorumcuları’ derdi ‘bir mendil niye
kanar’
Çünkü ‘Sümbül diye genzine bastırırsın akrebi’
Çünkü bilinmezden çıkar bilinen
Dediği gibi Tonyalı Balıkçı’nın ‘ölüler
sahipsizdir’
Ama bana kalırsa ölümün asıl sahibidir insan
Yelda Karataş
Hüznün Kısa Tarihi