Nuri Terzi Kaymaz | Kimdir?
1963 yılında Malatya’nın Arguvan ilçesinde bir köyde dünyaya gelir..1978 yılına kadar köyünde yaşar.. Daha sonraları ise ondan önce İstanbul’a gelen babasının ardı-sıra, o da İstanbul’un yolunu tutar ve Unkapanı’na gelir. İstanbul’da kâh babasıyla birlikte, kâh ayrı yerlerde kalarak etrafını, yaşadığı yeri, ortamı tanımak ister. Sonraları etrafını, insanları, insanların değerlerini, çeşitli öğrenci gruplarıyla iç içe yaşayarak siyaset, araştırma, inceleme vs. uğraşır. İlkokuldan başka eğitimi olmamasına rağmen ilk okuduğu kitap Mahmut Makal’ın” Bizim Köy ”üdür……/. varlık yayınlarından.
O yıllarda hızlı ve acele konuştuğundan sürekli dili dolaşır.. çevresindekiler onun bu yönüyle ilgili olarak, “sen kekemesin!” derler. O da sırf bu nedenle gittiği doktorda; doktorun kekeme olmadığını, konuşurken heyecanlandığı için kekemeliği oluştuğunu itiraf etmesi üzerine hayli sevinir.
Nuri genen zaman zarfında hiç boş durmaz; devamlı kitap okur ki o yıllarda, Yaşar Kemal, Maksim Gorki, Fakir Baykurt’u da okur ve okuduklarını anlamlandırıp, bir iç görü oluşturmaya başlar. Bir yandan da geçimini sağlamak için çabalar.
Sonraları Ermeni kökenli bir terzinin yanında, ilk kez çırak olarak çalışmaya başlar. Kısa zamanda işini kavrar ve sonraları sinema kostümcüsü Niyazi Er ile Ardından Yıldırım Mayruk ve sinema oyuncusu Oya Aydoğan’ın babasıyla çalışmaya devam eder. Bir yanda terzi olarak çalışıp, diğer yanda Edebiyat dünyasının ünleri değerleriyle tanışır. Bunlar Oral ÇALIŞLAR, Yaşar KEMAL Güngör GENCAY Turan FEYZİOĞLU’dur.
Bu gibi değerlerle Edebi sohbetler ve inandığı felsefe, ilkeler ve doktrinler adına ilgi, bilgi, kültür, araştırma, incelemelerde bulunarak uzun uzadıya sohbetleri olur.
Bir keresinde yakınlarda kaybettiğimiz büyük usta Yaşar Kemal ile tanışır. Onunla da bir anısı vardır. Onu hiç unutamaz. Bir gün onunla birlikte dolaşırken acıkırlar. Yaşar Kemal onu yemeğe götürmek ister. Nuri arkadaş ise gittikleri yeri görünce çok şaşırır. Çünkü Yaşar Kemal onu bir seyyar köfte arabasının yanına getirir ve o heybetli sesiyle. Geciken köftelerle ilgili sövmesine, saymasına Nuri çok şaşırır! Yaşar Kemal ise onu hiç takmayıp halk ağzıyla konuşmasına devam eder. Bu anısını Nuri hiç unutmaz.
Bir günde Doğan Hızlan’la tanışır. Artık samimi arkadaş olmuşlardır. Fakat Nuri 1986 ‘ta işsiz kalınca, Doğan Hızlan onu Vakko’nun Merter’deki fabrikasına gönderir. Nuri’nin dolmuş parasını da Doğan Hızlan verir. Nuri orada Vakko’da çalışmaya başlar. Meslek hayatında epey yol kateden Nuri, bir yandan çeşitli dergilere; Güney Dergisi, Berfin Bahar, Yaba, Gündem, İkibine doğru Şair Çıkmazı, Emek Dergisi, Evrensel gibi gazete ve dergilerde yazmaya devam eder.
Nuri’nin yazılarının en önemli özelliği yazdıkları genelde araştırma inceleme yazılarıdır.. Bir yazı yazacaksa, o kesinlikle o yazıyla ilgili faydalanmak istediği arşiv için ,ne gerekiyorsa yapar, uzun incelemeler ve masraflar onu yıldırmaz. Onun amacı kesin ve net bir sonuç elde edip,sunmaktır. Yayınlamak için yazılarını isteyen yayıncılara tek bir kriter gösterir, yazılarını parçalamadan almalarını..emek verdiği araştırma ve inceleme yazılarının aralardan alınıp, yok sayılıp, bölük-pörçük olmasını istemez, bu konuyla ilgilide vermez.
Terziciliğini son zamanlarda askıya almadan, sınırlandırarak, sadece Sinema kostümleri dikmede karar kılar ve halen geçimini bununla temin etmektedir..
Geçmişte en iyi dostlarınında birininde Doğu Perinçek olduğunu ifade eden Nuri, Yılmaz Güney’le de hayattayken tanışır. Onun diğer en iyi dostlarından biri de Sivas Madımak’ta hunharca yakılarak katledilen Hasret Gültekin’dir..
Özel yaşamıyla ilgili olarak, bir evlili ve bir erkek evladı var.
Terzi Nuri sosyete terzisi olarak, çalışıp kendini bu kulvarda en iyi bir şekilde meslektaşlarının arasında yetiştirse de o bir halk ve emek işçisidir. Son derece mütevazi, kibirli olmayıp, hâlâ bir dilim ekmeğini muhtaç olanlarla bölüşme eğilimindedi.!
Araştırma ve inceleme yazılarına halen devam eden Nuri, son olarak HAMALLAR ve TERZİLER”le ve bu meslek gruplarıyla ilgili hayli arşivi derin ve zengin çalışmalar içerisindedir. Bir yandan kostümlerini hazırladığı adı ”Senarist ” olan kısa metrajlı bir filmde karakter oyuncusu canlandıran ve ardından da ayni yönetmenle ”Gecenin Tenhasında” adlı uzun metrajlı bir filmde başrol oynar.
Kendisine yaşamla ilgili ilkesi ve gayesini sorduğumda, çok acılar yaşadığını, ama pes etmediğini ve de etmeyeceğini, tüm yaşamının ona yapılanlara müdahale etmekle geçtiğini, bundan da hiç pişmanlık duymadığını” ifade eder.
Kısaca Terzi Nuri KAYMAZ’ı yazmaya çalıştım, anlattıklarından derleyerek. Bu yazıyı yazmamdaki amacım; buradan tanıdığım arkadaşın ilk okul mezunu olmasına rağmen yıllardan beri yaptığı araştırmalar, yazılar, değerlendirmeler ve yazdıklarını edebiyatın önemli dergilerinde paylaşmasını önemsiyorum.
O, çok yönlü olarak kendini kendi-kendine yetiştirmiş biri. Yaptıklarının en iyisini yapmış, salt Burjuvaya hizmet eden bir meslekle değil, araştırma inceleme yazılarıyla herkesin hayran kaldığı ve ustalıkla sunduğu diğer değimle siyasi yazarlara, sosyologlara fark atarcasına ürettikleridir..!
Kaynak: www.tcnethaber.com/haber