SİZCE NEDEN OKUMUYORUZ?

Kitap okumamıza engel olan nedenler ve ulkenin eğitim durumu…
Teknolojinin son zamanlardaki yükselişi malum. Bu değişime toplum olarak çok çabuk adapte olduk.Vaktimizin büyük bir kısmını evde,okulda,otobüste kısaca her yerde elektronik cihazlar almakta.
Ayrica herkesin kitap okumanın çok önemli olduğunu söylemesine rağmen neden kimsenin elinde kitap yok?
1. Anamızdan her şeyi bilerek doğduğumuz için…
2. Atalarımıza saygılıyız!, Çünki Onlar da okumazdı.
3. Çok zekiyiz!, ondan okumaya gerek duymuyoruz.
4. Okumuşluk yaygın olarak pek bir işe yaramıyor.
5. Yazanların daha iyi yaşamadıklarını bildiğimizden
6. Paranın yolu kitaptan geçmediğinden…
7. Okuyarak borçları ödeyemem.
8. Sıkıcı geliyor…
9. Birinin yazdığı ötekini tutmuyor.
10. Okul çoktan bitti, yine mi okuyacağız?
11. Kim okuyor ki?
12. Yolunu bulan, okumadan da köşeyi dönüyor!…
13. Zaman yok!
14. Ölümlü var, o kadar kafa patlatmaya değmez.
15. Okuyan züppelik etmek için okuyor, boş ver…
16. Kardeşimin başına ne geldiyse okumaktan geldi
17. Hepsinin yazdığı yalan…
18. Kitap insanın kafasını bozuyor…
19. Delikanlılığı bilmek yeter, gerisi fasarya…
20. Okumuşları görüyoruz çoğu borç içinde…
21. Para yoksa okumuşsun ne olacak?
22. Bakkal,fırıncı kaç kitap okuduğunu mu sormuyor
24. Ne var ki okumaya değecek?
25.Para yoksa okusan ne yazar okumasan ne yazar
26. Gazete okurken bile uykum geliyor.
27. Okursak başımız göğe mi erecek?
29. Diplomayı alır almaz, tüm kştapları yakacaksan!
30. Karı dırdırı ve çocuk zırzırından vakit kalmıyor…
31. Ne okuyacağımızı bilmiyoruz ki…
32. Bizim bir arkadaşı okumaktan kafayı yedi…
33.Yaşam canımıza okurken, nasıl okumayalım?!çe
34. Geçincemeyi düşünmekten, kitap okunmuyor …
35. Televizyon yetiyor bize…
36. Kitap inekleyeceğimize, kahvede pinekleriz!?
37. Hepsi us a aykırı şeyler aslında…
38. Kitap insanın beynini sulandırır be…
39. Kaç okumuşu cebimizden çıkarırız evelallah…
40. Bu maddelerin de tamamını okuyan kaç. Kişi??!
1980’den sonra süreç içerisinde sürekli gerileyen, ilerlemeciliğe, kalkınmacılığa, yerel kültüre- birikime dayalı olan paradigma, küreselleşme süreçleriyle birlikte iç olgu haline gelen emperyalizmin dayatmalarıyla düzlendi ve yeni paradigma emperyalizme bütünüyle bağımlı, küreselleşen dünyada rekabet edebilen, siyasetin kendisi dahil bütün dinamikleri piyasa mekanizmalarının belirleyiciliğine terk eden neo-liberal kurgulardan oluştu. Kısacası, 50’li yıllardan sonra tedrici ama sürekli bir şekilde, ülkenin emperyalizm karşısında gardı bozulmuş, 90’lardan sonra ise gardımız bütünüyle düşmüştür.