Şiiranne | Nuri Can
Hangi dal inlemez kırıldığı yerden?
hangi yaprak bilmez ayrılığı?
estiğinde sonbahar rüzgarları…
Tomurcuklar üşümez mi?
incinmez mi küçük kalpler?
ürkek, masum, narin
yalnızlık ve korku diyarından…
El sarar mı yaraları şiiranne?
bak akşam oldu
nereye ve kime sığınır bir çocuk
yoksa kimsesi…
Yürekteki öksüz çiçek
gözyaşıyla beslenirse
kuruyup gitmez mi şiiranne?
anısı olur mu küçük rüzgârların?
kırılınca düş kanatları…
Ak bir güvercin değil midir şiir?
kirlenmez mi beyazı?
inlediğinde bir çiçek…
kırılınca dal
inleyince çiçek
ağlayan gözlerde
üşümez mi şiir yaraları
zalimlere kalır mı bu dünya şiir anne
Acılı bir çağda
ödünç alınmışsa sevinçler
kaybolup gitmez mi?..
dağ doruklarına,
uçurum kıyılarına,
eğilmez mi bulutlar?
bir annenin kar çığlığında
düşmez mi şiir’in beşiğine ateş
Yüzüne kapanmaz mı kapılar?
üşüdüğünde gül
ve yasemin kokulu sevgiler…
gözyaşıyla ıslanmaz mı?
küçük nazlı kalpler…
Titrerken gece ayazın soğuğundan
incinmez mi minik eller?
nazlı bedenler üşümez mi?
yıldızlar örtmezse üstünü
nasıl ısınır çocuk gülüşleri şiiranne …
Yanaklarında iki damla yıldızla
siyah bir gülün uğultusunda
alıp götürmez mi gözlerdeki buğuyu?
üşümez mi sevgiler?
kırılmaz mı dal?…
boz bulanık sisler basınca hayalleri…
Şiir gibi doğmak nasıldır şiiranne?
şiir gibi büyümek
şiir gibi düşünmek
şiir gibi yaşamak
şiir gibi ölmek nasıldır?…
Bu nasıl bir dünya şiiranne
gülün acısı mıdır insan?
benim aklım almıyor
aklım almıyor şiiranne…
Nuri Can