Sevgi Kirlenmesi / Nuri CAN
insanlar eceliyle ölmüyor artık
radyosyonlu ölümler
kokainli ölümler
kanserli ölümler
aidisli ölümler kol geziyor
dünya çaresiz mi çaresiz..
Günümüzde sevgi ve aşk kelimesi pek çok kişinin diline dolayıp ağzından düşürmediği bir moda sözcüğü olmuş. TV ya da magazin basında sevgi ve aşk kelimesini yalnızca diline dolayıp, gerçek anlamda sevgiyi içine sindiremeyenlerin ya da içinde hissetmiyenlerin sürekli sevgiden, aşktan sözetmeleri, değeri ölçülmez, pahası biçilmez bu manevi duyguyu kirletmekten, yok etmekten başka bir işe yaramıyor aslında!..
Aşkı, sevgiyi sıradan şeylerin tutsağı yapmak, şehvete kurban etmek onu sonsuza kadar yitirmek demektir. Gerçek sevgi, şehvete kurban edilmeden, kirletilmeden çıkarsız, hilesiz karşı tarafa sunulan değil midir?
Dil ucuyla sevgi edebiyatı yapmak, mevsimlik, günlük, gecelik aşk yaşamak, sevişmeyi sevgi yada aşk sanmak; Cehalet, budalalık, aymazlık ve sevgiye ihanet etmekten başka ne olabilir. Bu sevgiye yapılan en büyük vefasızlık, insafsızlık ve kötülük değil de ne…
Sevgi insanın yüreğinden doğan ve zamanla insanın bütün benliğini, hücrelerini saran kutsal bir duygudur. Gerçek sevgi (kavramı) gecelik, mevsimlik, anlık aşklarla ölçülemez. Mutlak emek verilmesi gereken ve paylaşılarak büyüyen, büyütülen, anlamı, değeri, rengi, kokusu, aklığı, ışığı olan bir duygudur.
Günümüzde pek çok insanın elbise değiştirir gibi sevgili değiştirmesi ve seviştik sözcüğünü “aşk yaptık” sözcüğüyle eş tutmaları şaşırtıcı ve o kadarda tiksindirici buluyorum.
İnsan psikolojisinde yüce ve kutsal duygu girişimlerini besleyen sevgiler olduğu kadar, bazılarında da insanı süflüleştiren, onu aşağılık bir yaratık haline gelmesini kışkırtan bir takım ucuz, nefsi ve iğrenç tutkular da vardır. Ki, bunları aşk, yada sevgi sanmak cehalet ve aptallıktan başka bir şey değildir!…
Meselenin asıl en kritik tarafı ne yazık ki, pek çok insanın bu aşağılık tutkuları sevgi, yada aşk olduğunu zannetmesidir. Bu kahrolası zamanda sevginin, aşkın, sanatın, emeğin beş para etmez hale getirildiği dünyamızda. İnsanın insan olarak varlığını sürdürebilmesi ancak bu banal değerlerden kendini korumasıyla mümkündür.
İşte burada yeni nesillerin etkilendiği ve gelecek nesillere de bulaşması kaçınılmaz olan, içinden çıkılması zor bir durumla karşı karşıya bulunduğumuzu unutmamalıyız.
İnsanın, insani değerlerinin, ahlakın beş para etmediği, insan sevgisinin sadece söylemden ibaret olduğu, sevginin sadece maddi çıkarın ön şartı haline getirildiği bir çağda yaşıyoruz. Yaşamanın insana utanç verdiği bir çağda…
Oysa herşeyin başı sevgidir. Sevgisiz hiç birşey güzel ve anlamlı değildir. Gerçek sevginin yolu yürekten, yüreğin yolu da beyinden geçer. Beynin yolu iyi niyetten, temiz duygulardan ve ahlaklı olmaktan geçer. Sevgi ahlak dışı hiç bir ima, hiç bir duygu kabul etmez.
En kutsal sevgi karşılık beklemeyen sevgidir. Karşılık bekleyen sevgi gerçek ve asıl sevgi değildir; çıkarcıdır, ucuz günübirlik yaşanan sevgidir. Kirlidir, maddiyatı ve çıkarı fazilet sayar. Asıl sevgi, hilesiz, çıkarsız, kutsal ve asil olandır.
Çağımızda temiz,erdemli, kirlenmeden yaşamak zor ve çileli bir yoldan geçmeyi gerektirir. Ama bu yol temizdir, insanidir, kutsaldır. Derinliği, güzelliği, anlamı olan bir yaşam biçimidir. Gerçek sevginin özlemini duyarak ve bu duyuda kendini bulan insan nereye giderse gitsin, nerede yaşarsa yaşasın insan kalır. Çünkü insanın insan olarak kalması, insanın sevgisinden, dürüstlüğünden ödün vermemesi, ben kalması gerekiyor. Sevgi, özlem, bilinç, kişilik derinliği yaratır insanda. Mağazalar, lüks arabalar, günübirlik sevgiler değil… En eski ve zamanın yok edemediği tek yüceliktir sevgi, unutmayın…
Her sabah uyandığınızda ince bir sevda yakmıyorsa yüreğinizi, vicdanınızda bakabileceğiniz bir yüzünüz yoksa aynalarda; Yüreğinizde merhamet, gözlerinizde rahmet akmıyorsa sevda denizlerine ve yakmıyorsa içinizi incecik bir merhamet ateşi…
Satın gitsin! Bu dünyada benim dediğiniz neyiniz varsa; Ağlarken gül dökmüyürsa gözlerinizin altı.
Sevgiler kirleniyor sevgilim
uygarlık adına, çağdaşlık adına
umutlar kirleniyor sevgilim
havalar soğuk mu soğuk
insanlar eceliyle ölmüyor artık
radyosyonlu ölümler
kokainli ölümler
kanserli ölümler
aidisli ölümler kol geziyor
dünya çaresiz mi çaresiz
insanlık ölüyor sevgilim
tabiat ölüyor
güzellik ölüyor
kötülükler boy veriyor
zaman hain mi hain
oysa
bir çiçek olmalı umut
açmalı yaralı topraklarda
çocuklar yarınlara güvenle bakmalı
sevinçler yeşermeli yapraklarda
nefretler sevgiye dönüşmeli sevgilim
acılar sevince
dostluklar yücelmeli insan sevince
insan sevince yalanlar küçülmeli
dağlar küçülmeli çocuklar büyümeli
ırmaklar ağlamalı, çocuklar gülmeli
savaşlar bitmeli sevgilim
acılar bitmeli, açlıklar bitmeli
sevgileri kirletenler
bu diyardan gitmeli
bunca kan
bunca gözyaşı
dünyamıza yetmeli
insan bu dünyada ya sevmeli ya da ölmeli
Nuri CAN