Sen de dengede değilsin | Sibel Çağlayan/Eğitimci Yazar
Yüz Yüze
Mutluluk, başarı mıdır? Başarı, mutluluk mudur? Mutluluğunun başarısını ya da başarının mutluluğunu yüzde yüz yapmanın sırrı nedir?
GELİN BU KONUYA ODAKLANALIM!
Hepsi, bir yapbozun parçası gibidir. Her bir parça ahenkle sahnede raks ederken gönülleri coşturmalıdır esasında.
Diyelim ki muhteşem bir şirket sahibisin. İyi de kazanıyorsun. Ama kendine ayırdığın bir tek özel an yok. İçtiğin çay, çay değil; kahve, kahve değil. Lokmalar, bir yere yetişme telaşından boğazına diziliyor. Aileni de-varsa-ihmal ediyorsun. Kesinlikle dengede değilsin.
Diyelim ki ev hanımısın. Otomatiğe bağlanmış gibi iş yapıyorsun. En paspal kıyafetlerin üstünde, saçına tarak değmemiş gün sonunda. Yorgunluktan sızıp kalıyorsun. Dudaklarında kurumuş bir çiçek gibi gülümseme. Varlığına değer katmaktan uzaksın. Üstelik hedef tahtasına dönmüş, her türlü şiddeti kanıksamışsın. Kesinlikle dengede değilsin.
Diyelim ki kendi merkezinden uzaklaşmışsın. Yaşamına anlam katmaktan uzaksın. Çıkmazların çıkar yol bulamazken, hayallerin nefes darlığından can verirken, sen SEN değilsin. Sen de dengede değilsin.
İçinde yeşermeyi bekleyen binlerce tohum varken; kendine can suyu vermekten acizse ellerin; bilinçaltındaki olumsuz kodların esiriysen; gönüllere taht kuracak bir tek eylemin yoksa kesinlikle dengede değilsin.
Diyelim ki aynalarla barışık değilsin. Kiloların almış başını gidiyor. Psikolojik sorunlarını şekerle uyuşturmaya çalışıyorsun. Sürekli reklamların beyin yıkama operasyonlarına boyun eğiyorsun, paketlenmiş ürünlerin binbir silahlarını kendine doğrultuyorsun. Kesinlikle dengede değilsin.
Diyelim ki fabrika bacası gibi tüttürüyorsun. Bindiğin dalı ısrarla keserek intihar eylemi içindesin. Canlı cenazeye dönmüşsün. Yaşama sevincini kül tablasında ezip duruyorsun. Kesinlikle dengede değilsin.
Diyelim ki öfken ve nefretin, geçmişten taşıdığın yüklerin, endişelerin esirisin. Affedemediklerini kalbine yüklemişsin, darlığının sebebini bilmemektesin. Akordu kaçmış bir saz gibi kendini bir köşeye atıvermişsin. Bugünkü kafanla on yıl önceki kafanı yargılamayı huy edinmişsin. Kesinlikle dengede değilsin.
Mutluluğun ya da başarının resmi bütünlük arz eder. Ahenk içinde raks ister sahnede. Figürler birbirini tamamlarken ruha hitap ister inatla. Kulakta, gözde, kalpta hoş bir seda ister.
Yaşam seni en zayıf yerinden vurur daima. Bütün mesele, bunun farkına varıp kırkyamanı oluşturabilmekte. İşte budur mutluluğun başarısı ya da başarının mutluluğu… Adını ne koyarsan koy…
Kaynak: Alfa Anadolu Hatay TV Dijital GAZETE
…