Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Seksen yaşındaki bir adamın, eşine yazdığı mektup | Ergür Altan

09.09.2021
543
A+
A-
Seksen yaşındaki bir adamın, eşine yazdığı mektup | Ergür Altan

Seksen yaşındayım ve geçen yıl, yetmiş sekiz yaşında ölen eşim, son nefesini vermeye yakın, “var mı bir isteğin?” diye sorduğumda, kedilerden nefret eden bana dedi ki, “lütfen kedimize iyi bak…” Evimizdeki kedinin, eşimin değil, ikimizin de kedisi olduğunu, evladımız olduğunu daha yeni anlayabildim. Meğer bir kedide eşimin kokusunu, sevgisini, şefkatini duyumsayabiliyormuşum ben…

Bugün sekseninci doğum günüm ve eşime bir mektup yazdım. Bir özür, bir vefa, bir veda mektubu belki de. Eşim herkesi can bildiği için, yüreği herkese açık olduğu için, bu mektubu sizinle paylaşmamı isterdi diye düşünüyorum.

Canım,

Elli iki yıllık evliliğimizde beni hep çok sevdin, bana sabırlı ve incelikli davrandın. Sana çok teşekkür ediyorum bir tanem.

Düğünümüzü anımsıyorum. Davetliler arasında olmayan Çingene çocuklar, sahneye çıkıp bizimle bir dans ettiklerinde çok kızmıştım ve sen bana demiştin ki, “ah, ne güzel bir düğün bu; çocuklar ne güzel dans ediyorlar…”

İkimiz de Alevi değiliz ve sen birçok Aleviyle komşuluk ettin, dostluk kurdun. Seni çok incittim böyle yaptığın için. Geçen hafta ilk kez bir Alevi deyişi ezberledim. Ne kadar yaşarım daha bilmiyorum ama sana söz veriyorum, neyim varsa Alevi canlarla da paylaşacağım ; aşımı, suyumu, yüreğimi…

“Bana bisiklet alır mısın?” demiştin otuzuncu doğum gününde. “El alem ne der, hem ayıp bu yaşında bisiklete binmen!” diye bağırmıştım. Ağlamıştın ve ben gözyaşlarını görmezden gelmiştim. İki ay önce, ilk kez bisiklete bindim ve kapımızın önünde bir bisiklet var şimdi…

Çocuğumuz olmadı ve kontrollerde bununla ilgili sağlık sorununun benden kaynaklandığı anlaşıldı. Beni bir kez olsun incitmedin ve dedin ki, “yetiştirme yurdundan bir çocuğumuz olsun, o çocuk ikimizin de can`ı olsun…” Seninle günlerce konuşmamıştım…

Cumartesi Anneleri`yle ilgili her haberi gözlerin dolarak takip ederdin ve ben onların terörist anneleri olduğundan öyle emindim ki. “Devlet diliyle konuşman reva mıdır, can dilidir bize yaraşan” dediğinde, seni cahillikle suçlamıştım…

Ağrılı hastalıklarında bile gülümseyendin sen; bense nezle olduğumda bile suratını asan. Yorgan döşek yattığım zamanlarda, çorba pişirememeyi sana, hiç dert etmedim…

Kırklı yaşlardaydık, bir Anneler Günü`nde dedin ki bana, “annemi çok özlüyorum… “ Daha çocukken yitirmişsin anneni ve verdiğim cevaptan bu yaşımda utanabildim daha. “mekanı cennet olsun!” Sana sımsıkı sarılamamak öyle acıtıyor ki şimdi içimi…

“Canım, gökyüzü yıldız dolu, gelsene” diye beni balkona çağırmıştın ben futbol maçı seyrederken. “Asıl yıldızlar bizim takımda; vur lan, vursana be, puu şerefsiz!” diye bağrışımı ve “senin yüzünden golü kaçırdık!” deyişimi anımsadım şimdi. Seni çok yalnız bıraktım ben…

İşaret dili öğrenmek isteyişini yadırgadım, “ne konuşulur ki sağır biriyle” dediğimde bana ilk kez acıyarak baktığını duyumsadım. Saatlerce sohbet edebildiğin sağır-dilsiz bir arkadaşın olmuştu ve ben çok şaşırmıştım…

“Beraber bir kitap okuyalım mı?” demiştin bir gün; Sabahattin Ali`nin bir öykü kitabını göstermiştin “Bir öyküyü sen bana oku, bir öyküyü ben sana okuyayım” dediğinde gülümseyerek, “saçmalama, oku istediğin kitabı; sana karışıyor muyum hiç?” dedim ve bana ilk kez sitem ettin. “Çok şey mi istedim, bir öykü bile okumuyorsun bana…”

Canım,

Üç ay önce kanser hastası olduğumu öğrendim. Kanser hastası olduğumu öğrendiğim günden beri, şimdiye dek kanser hastası olanlara verdiğim tepkileri düşündüm. “Allah yardımcıları olsun” dedim en çok. Hiçbir kanser hastasıyla empati yapmadım; sen de dahil… Hiçbir kanser hastasının elini tutmadım; sen de dahil… Kemoterapi sonraları saçları dökülen sen, benden ısırganotlu şampuan istemiştin saç dökülmesine iyi geliyor diye. İçimden, “boşuna para veriyorum kozmetikçiye” demiştim satın alırken. Ah, budala ben… Hayata bağlılığını ve hayata bağlı olmam gerektiğini anlamam için kanser tedavisi görmem gerekiyormuş illaki…

Masal kitapları aldım bugün ve öykü kitapları. Yetiştirme yurtlarına gideceğim, hastanelere ve huzurevlerine. Kimsesiz çocuklara masallar okuyacağım, ağrısı sızısı olanlara Sabahattin Ali öyküleri ve belki de son demlerini yaşayanlara Sait Faik pasajları…

Bugün sekseninci doğum günüm ve kocan olup da eşin olamayan beni bağışlaman en güzel hediye olacaktır bana bir tanem. İçini ferah tut olur mu; kedimize iyi bakıyorum ve ona senin şiir defterinden şiirler okuyorum gece yarıları…

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.