Sanat İyileştirir Mi Acılı Yürekleri | Hatice Altunay
İçimdeki kıvılcımlara yanıt verdi öğretmenim. Ne güzel ulaklık yapmıştı bu güzel metin.
Salgın günlerinde herkes arayışta, çırpınışta, serzenişte, isyanda… Kısıtlı ve yasaklı yaşamda esnaf zor durumda, işsizlik ve yaşam güçlükleri… Ekmekse aslanın midesinden çıkarılacak böylesi bir dönemde Eski Bir Tapınak Yazıtı yazısını paylaşınca yazar arkadaşlarım ben de paylaştım. Lise yıllarımda kaderime kafa yorduğum zamanlarda Biyoloji öğretmenim Ayşen Suntekin bana bu güzel yazıyı vermişti.
Düşündürücü ve sakinleştirici yazıyı ilk bana vermişti. Zor günlerimde bana çok iyi gelmişti. Defalarca okuyup anlamaya çalışmıştım. Tek acı çekenin ben olmadığımı anlamıştım sonra da öğrencilerime ulaklık etmişti bu güzel metin.
Yazıyı yeniden paylaşınca anılarım döküldü önüme. Allah taş eder. Cehennemliksin öğretilerinin içinde Müslüman olmanın güzellikleri oluşmadı genç kız olarak yüreğimde. Milattan önce 9 yüzyılda yazılmış bu güzel yazı merhem oldu isyankâr ve sızılı yanlarıma.
Sosyal medyada yazar arkadaşlarımdan alıp paylaşmıştım. Öğretmenimi düşünerek, o karamsar ve içe kapanık, asi günlerim gözümün önünden geçip gitmişti
İçimdeki kıvılcımlara yanıt verdi öğretmenim. Ne güzel ulaklık yapmıştı bu güzel metin.
Sevgili Hatice ‘cim yıllar önce 1966 -67 bizim bir gurubumuz var. Adı Yonca. Yedi kız arkadaş. …en büyüğü 18 yaşında Suna ablamız en küçüğü ben ve Ayla. Suna ablamız bu yazdığını “eski bir tapınaktan” başlığı altında çerçeveletip bizlere hediye etmişti. O günden bugüne hayat düsturum olmuştur.
Ne güzel bir yazı değil mi?
Ayşen Özbaş Suntekin
Öğretmenim bu yazıyı ilk siz vermiştiniz bana. Zor günlerimde bana çok iyi gelmişti. Defalarca okuyup anlamaya çalışmıştım. Tek acı çekenin ben olmadığını anlamıştım sonra da öğrencilerime ulaklık etmişti bu güzel metin.
Hatice Güneş Altunay
Ne güzel elden ele. Dilden dile…
Ben unutmuşum sana verdiğimi. ama ne iyi etmişim. .
Zor günlerde misin yoksa bu yazıyı paylaştığına göre..
Ayşen Özbaş Suntekin
Yok öğretmenim… Ülkemiz, dünya zor günlerde ne yazık ki… Sanat iyileştirici olabilir diye düşündüm.
Hatice Güneş Altunay
Sanat ruhumuzu dinginleştirir, bize huzur verir diye düşünüyorum Covid 19 virüsüyle, siyasetin bataklığında kokuşmuşluğu, çirkeflikleri yaşadığımız bugünlerde sanat ilaç gibi gelecektir. Bana içimdeki özlemdi belki de resim sanatı ruhuma ilaç gibi geldi. Taşların ruhu vardı onu fark ettim. Doğaya başka türlü baktım. Önceden çöp olarak attıklarım sanat eserine dönüştü.
“Yazmasam deli olacaktım.” diyen Sait Faik Abasıyanık’ı çok iyi pekiştirdim. Şiir, öykü, deneme yazdım ve yazmayı sürdürüyorum. Sanat iyileştiriyordu incinmiş, örselenmiş ruhlarımızı.
Pekiştirelim o güzel yazıyla kendimizi. Ülkemizde acıların sarmalında yaşarken, hepimizde umutlu güzel günler yaşasın diye okuyalım bu güzel metni yine.
ESKİ BİR TAPINAK YAZITI
Gürültü ve patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.
Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun,
Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma.
İçten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver.
Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur.
Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki,
Başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma.
Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz.
Unutma; insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsalda tek bir kum taneciğinden fazla değildir.
Aşka burun kıvırma sakın; o çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir.
O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et.
İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.
Bazı idealler o kadar değerlidirler ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.
Bu dünyada bırakacağın en değerli miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.
Yapamayacağın şeylerin yapacaklarını engellemesine izin verme.
Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla.
Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir.
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır.
Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içine ol.
Hatırlar mısın doğduğun zamanları; sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu.
Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda bütün servetin sensin.
Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen,
Dünya insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.
Xantus M.Ö.9 YY
Hatice Altunay