Ölelim mi | Yılmaz Pirinççi
Sesin sesime değince çatallaşıyor biliyorum.
Biliyorum onlarca olmaza onlarca aksi şeytan diyorsun içinden
Aramızda bize ait olmayan ne varsa
Ne varsa aradaki mesafeleri büyüten
İşte bu yüzden diyorsun
Ve öyle susturuyorsun sesini
Ne yapalım yani ölelim mi?
Her şey bize karşı diye
Her şey bir başka olmaza bağlı diye vazmı geçelim
Peki, sonra kim susacak ben konuşurken
Yazdığımı hissedip kim bekleyecek her biri saçlarının ucundan öpmüş dizeleri
Hem sonra ben kime kurban olduğum diyeceğim
Hangi hayali büyütecek sensiz geceler
Yol boyu yürürken ben kimi düşüneceğim
Ne yapalım yani ölelim mi?
Diri diri gömmek mi kendini aslolan,
Boyun eğip susmak mı?
Biliyorum elbette sana göre değil böyle uzaktan sevmek.
Varla yok arası dersin biliyorum.
Böyle gözüm gözüne değmiyor diye,
Elin elime düşmüyor diye,
Hükümsüz mü sayalım
Tut ki susturdum yüreğimi,
Tut ki taş bastım yerine
Peki sen,
Hiç mi düşmeyecek aklına
Boynunu arsızca uzatmış bir papatya gördüğün zaman
İşte bizim şımarık demeyecek misin?
Zamansız yakalandığın zaman bir yağmura
Ne çok sevdiğim düşmeyecek mi aklına
Ne yapalım yani,
Ölelim mi?
Yazılmış bunca şiir hakkını helal eder mi sence,
Kelimelerle ilmek ilmek sabaha bağladığımız o gecelerin,
Yarısı sen, yarısı ben kokan o dizelerin ahı tutmaz mı?
Hepsini geçtim.
Hangi uyku saracak bizi,
Hangi günaydınlığı çürüyen bedenimize hayat verecek,
Kurban olduğum,
Ne yapalım yani
Ölelim mi?
Yılmaz Pirinççi