Dolar 36,4090
Euro 38,1903
Altın 3.421,45
BİST 9.815,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 7 °C
Hafif Yağmurlu

Meral Okay, Yaman Okay’ı Anlatıyor / Tamer Dursun

Meral Okay, Yaman Okay’ı Anlatıyor / Tamer Dursun

Meral Okay, Yaman’ı anlatırken şöyle demişti. “Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman”ın eşyaları var… Küçük küçük poşetlerle sızmıştı.

Aşk bir sızma halidir…

Yaman o kadar temiz bir adamdı ki ona kızamazdınız. Bir o kadar da yiğitti. Ben derdim ki; bu adam ne zaman yorulacak! Meğer acelesi varmış…Herşeyi o kadar yoğun, hızlı ve coşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu.


O, o kadar ahlaklı ve temizdi ki, yaşam biçimi ve duruşu karşısında başka türlü olamazdınız. Onun yanında kirli kalamazdınız. Böyle bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana…

Bu ateşle yanma hali o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın…

Yaman’la her günümüz sevgililer günüydü…Eşine bu kadar çok çiçek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır…Biz birçok defa sabah uyanıp birlikte gün doğumunu seyreder, ne bileyim çingene vapuruna binip sabah erken boğaz’ı turlardık

Bugün eksik olan ne?
Bu topraklarda eksik aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır… Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıklardaki tutku kutsanır hep…

Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre sahibiz biz.

İçinizdeki çocuğu öldürmeyecek adamı sevin.
O çocukla derdi olan adamdan,
ne koca olur,
ne baba, ne de insan…”

Meral Okay’ın dediği gibi, aşk, sevgi ve mutluluk yerine, ölüm, acı ve gözyaşının kutsandığı bu topraklarda sevgililer günü de bir panayır gösterisinden başka bir şey değildir. Diğer yandan, candan sevenlere ve sevilenlereyse zaten her gün sevgililer günüdür ve bağırıp çağırmaya, tantanaya gerek duyulmaz, yaşanılır…yaşatılır…

***
BİR ADAM SEV.

(Aşka, insana, Meral ve Yaman Okay’a özlemle…)

Sen, bir mum alevi gibi, içindeki uçurumlara düşerken, o karşına çıkıp, elinden tutsun senin. Önce gözlerine bak, gözlerinde kendini gör, kendine sarıl, kendini sev.

Sen bir aşka daha tövbe edip, yine sabaha karşı, bir kenti terk ederken, o, bavulunu elinden alsın, avucuna kırlangıçlar bıraksın.

Bir kez olsun, göğün yüzü ol kendine, toprağın aynası ol.
Bir kez olsun, ağla çocuklar gibi, hayaller kur, onun omuzunda uyu.
Bir kez olsun, unut acılarını ve ağrılarını. Çek geceyi üstüne, gözlerinde bir tutam yıldız…
Hayat kısa, durma, bir adam sev.

Sebepsiz ve vakitsiz çalsın kapını.
Yüzünde çocukça bir gülümse, elinde rakı, balık, Küçük İskender’den şiir kitabı…
Islanmıştır yağmurda.
Kalabalık sokaklar… Hüzünlü apartmanlar… Yorgun bir akşam üstü…

Babanı özlemişsindir yine.
Elinde siyah beyaz yıpranmış bir fotoğraf ve fotoğrafa damlayan gözyaşların… Mendil uzatmasın sana, gözyaşlarını teniyle silsin.
Tenini kokla… Teninde, yedi yaşının incir ağaçları…

Sonra, o senin hiç gitmediğin, görmediğin kentleri anlatsın sana. Kasabaları, köyleri, yoksul insanları ve evleri anlatsın.
Enver Gökçe’nin yer yatağı, Ahmet Arif’in köyü ve kederli günleri Yaşar Kemal’in… Sonra, Yaman Okay’ın kimsesiz saatlerde, ağır ağır çıktığı İstanbul yokuşları… Elinde çiçekler, kalbinde bir sevda. Gemilere verdiği selamı anlatsın sana, zor yılları ve de parasız zamanları anlatsın.

Yollara düş onunla.
Samatya’da aşkı,
Kadıköy’de umudu,
Beyoğlu’nda gençliğini hatırla.
Hayat kısa, durma, bir adam sev.

İnsanın camda bekleyeni çok olur. O, canda beklesin seni.
Dağılmışsan, toplasın, düşmüşsen, kaldırsın seni.
Kendine küsmüşsündür, barıştırsın, alıp başını gitmişsindir, kendine getirsin seni.

Artık sokaklar hiçbir yere çıkmıyordur. Sürgülüdür, bütün evler ve kalpler. Oyun parkları çocuksuz, oturma odaları insansız, insanlar vicdansız…
Ne çayın demi kalmıştır, ne insanın edebi.
O, hep yanında, yaranda, yarınında dursun senin.

Hastasındır yatak döşek. Elin kolun tutmaz olmuş.
Perdeler kapalı, telefonlar cevapsız, oda soğuk.
Koşup gelsin.
Başını okşasın, çorbanı yapsın, ıhlamur kaynatsın. Kaldırsın seni yatağından. Sana içinden oyuncak trenler geçen masallar anlatsın. İlacını versin, yıkasın, saçlarını örsün.
Kalmamış gücüne derman, geçmemiş acına merhem olsun.
Hayat kısa, durma, bir adam sev.

Nâzım’dan, Didem Madak’tan, Edip Cansever’den şiirler okusun sana. Çocukluğundan anlatsın. Misketleri, bisikleti, topacı ve bir geceyarısı göz altına alınıp götürülen babası… Yüreğin yüreğine değsin. Aylardan şubat…
Hayat kısa, durma, bir adam sev.

Kalbin semah döner, cemevi,
aşkın secdeye durur, cami,
ruhun alev alır, kilise olsun sana.

En çok, beyaz gömlek yakışsın, bir de siyah yelek.
Ceketinin yakasında hep bir kızıl karanfil.
Rakısı susuz, sevdası sonsuz.
Hüznü Neşet Ertaş’a, hasreti Turan Engin’e, isyanı Ahmet Kaya’ya benzesin.
Gelişi de, gidişi de adam gibi olsun.

Sarılsın sana, sen ölmeden cenneti gör.
Boynuna bırak dudak izini.
Mektuplar yaz.
Özle.
Yüzünün çizgilerinde ara kendini.

Nereye giderse gitsin, kapıyı açan sen ol.
Kandilsen alevin, kalemsen öykün, sandalsan kıyın olsun.

Yaşamaya sebebin kalmamıştır… Umut etmeye, düş kurmaya, insana inanmaya…
Sokaklar kahır, pişmanlık ve yalan.
Sokaklar korku, ölüm ve keder.
Doğmamışsındır hiç ya da ölmüşsündür çoktan.
Doğursun seni yeniden.
İnandırsın aşka, yarına ve kavgaya.
Sesine ses, nefesine nefes olsun.

Çocukları çok sevsin, bir de sahipsiz hayvanları. Cüzdanıyla değil, vicdanıyla yaşasın. Düşene el uzatsın, mazluma kulak versin, evsize yatak açsın. Bulaşmasın düzenin çirkinliğine, çirkefliğine, çürümüşlüğüne. Özünden de, sözünden de dönmesin.

Sonra, günler geçer, aylar, yıllar geçer.
Ayrılık girer araya, ölüm girer.
Yeminin olsun.
Ahdın olsun.
Sonun olsun.
Hayat kısa, durma, bir adam sev.

 

Not: Söyleşi ilk kez, Meral Okay’ın ölüm tarihi olan 9 Nisan 2012’den önce yayımlanmıştır ve Hayvan Dergisi’nden alınmıştır. 

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.