ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Kiralık Felsefeyle Bağımsızlık Olmaz! | Prof Dr. Niyazi Kahveci

18.05.2022
775
A+
A-
Kiralık Felsefeyle Bağımsızlık Olmaz! | Prof Dr. Niyazi Kahveci

Alıntılayan: Ömer Faruk Çelebi

Niyazi Kahveci’den harika tespitler; (Rahmetli Bakan Adnan Kahveci’nin kuzeni)

-Bu Ülke’de en çok satılan, en çok satın alınan fakat hiç kullanılmayan tek şey dindir. Bunu satın alan halk problemlidir!

Halkın zihinsel yapısı problemlidir! Millet olarak bu problemlerin faturasını ödüyoruz.

Bu kafa birini büyütüyor, sonra da gidip kendini ona öldürtüyor.

Bu kafa, hastalıklı bir kafadır!

Bu kafa, anakronik (çağ dışı) bir kafadır!

Bu kafa, şizofrenik bir kafadır!

On bin yıl öncesinin anlayışıyla bugünü yaşamaya çalışan blr kafadır bu!

-Kiralık kapitalle kapitalizm, kiralık felsefeyle bağımsızlık olmaz!

En zor iş, çağdışı insan malzemesiyle çağdaş işler yapmaya kalkışmaktır.

Otuz yıl sonra ya teknolojik insan olacaksınız ya da gereksiz insan. Mesele bu kadar basit…

-Batı’daki dini mezhepler teolojiktir ve zihinseldir!

Bizdekiler ise siyasaldır! Meşrulaştırmak için teolojisi arkadan gelir.

-Sünnilik de düşünmenin “d”si yoktur! Adı üstünde teamülcü!

Allah’tan, uygulamacı olan elin oğlu bize teknoloji satıyor da, onu alıp kullanıyoruz. Satmasa ne yapacağız?

-Yüz elli milyar dolar ihracatımız var amma, üç yüz milyar dolara yakın da ithalatımız var!

Bunun anlamı şudur!

Bir liralık mal satıp, iki lirayla geçineceksiniz.

-Yer altı kaynaklarımızı sattık! Yer üstündekileri de sattık!

Şimdi havayı betonla doldurup onunla geçinmeye çalışıyoruz.

Gelin görün ki, bunu dert eden kimse yok.

-Şeyhlik, şıhlık kavramı, beş bin yıl önceki totemizm kavramının insana dönüşmüş halidir.

Bu toplumda şeyh, şıh çok, fakat tek filozofumuz yok.

O nedenle olguyu okuyamıyoruz.

-Biyolojik yönden aklı bozuk insanların evliyadır diye peşlerinden koşup, “Benim halim ne olacak?” diye soranlarımız var!

-Batılıları sömürgeci diye eleştiriyoruz!

Fakat onlar kendi insanlarını sömürmüyorlar.

Biz ise dışarda değil, içerde sömürgeciyiz.

Kendi insanımızı sömürüyoruz yani.

Buna “Ekonomik ensest ilişki”  deniyor.

Bana göre en büyük vatan hainliği budur.

-Adam ilahiyat profesörü olmuş! Yaptığı iş, VİP Cenaze Namazı kıldırmak, VİP Umre ziyareti düzenlemek.

Anlayış olarak Halâ Farabi’yi aşamamış.

Dört bin yıl önce yaşayan Sümerler’in kafasına sahip.

-Bilimin, tarihin ve sosyal bilimlerin bir felsefesi vardır!

O nedenledir ki, Ülkemizde bir felsefe üniversitesi açılması şarttır. Buna teoloji felsefesi de dâhildir.

-Kur’an üzerinde bütünsel bir çalışma yapmadığımız, daha açık bir ifadeyle, Kur’anin hedefi nedir, karakteri nedir sorularına cevap bulmadığımız sürece, bin beş yüz yıl öncesine takılır kalırız.

-Aklımızın çapını genişletmeden mevcudun dışına çıkamayız! Türkçe’de (bizde) akıl nedir ve nasıl çalışır diye bir kitap yok!

Oysa Batı’da binlerce var!

-Şunu kafamıza iyice yerleştirelim! 21. Yüzyıl’da dinsel düşünme diye bir şey yoktur, olamaz.

Çağımız, akılcı ve bilimsel düşünme çağıdır.

Bu çağda olduğu gibi, bundan sonraki çağlarda da dindar olunabilir.

Fakat dindar olmanın yolu akılcılıktan ve bilimsel düşünmekten geçer.

-Atatürk, İslam’ı çok iyi anlamıştır! Ruhunu ve özünü (felsefesini) anlamıştır!

Tıpkı Hazreti Peygamber’in anladığı gibi anlamıştır.

Prof Dr. Niyazi Kahveci

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.