Sinemamızın büyük emektarı Nuri Bilge Ceylan’ın Kurumuş Otları ve ödül alan Merve Dizdar hepimizin yüreğine büyük umut olmuştu. Güzel işler oluyor demenin kıvancı içindeydik.
İçime oturan öküzün rahatı çok iyiydi. Boyama da kurtaramadı beni. Azıcık toprakla oynadım. Boyadığım kahve ve zeytin yağı tenekelerine diktim. Birkaç gün içinde gülen yüzlerini bana gösterdiler. Emek verilen her şey ne güzel oluyordu. Yalnızca insan soyu emeğin değerini bilmeyen fırıldak…İnsan soyunun içinde bir can olmaktan utandım. Arsızlar, utanmazlar cirit atarken, benim utanmam, içine dönen gecenin ayçiçeği gibiydi.
İçine öküz oturmayanlar kimlerdi ki…Kaderciler mi satılık vatandaşlık içindekiler mi?
Bizi neler beklerdi üretimsizlik içinde, yokluğun sayfalarını çevirmekten başka.
Büyülü bir dünyanın içinde masal mı yaşıyorduk?
Sahipsiz kadınların sahiplendirilmesi …Kadınlarımızın sosyal yaşamdan kızağa çekilmesi…
İçime oturan öküze su vermeliydim yine de….
Seçim bitti ya seçtiklerimizin hünerli bir bir çıkmakta gün ışığına.
Biz demokrasi savaşımı verirken, teokrasi ışıklarını bir bir yakıyordu.
Asıl savaşım şimdi başlıyordu.
İçime oturan öküzün keyfi yerindeydi. Ben mavilere dönmeliydim Mavinin tonlarını döktüm tuvale. Özgür düşlerimiz hep olsun diye.
GEÇMİŞ OLSA…
Mideme bir öküz oturdu
Geçmiş olsun diyorlar
Geçmiyor ki…
Geçmeyecek
Acıya acıya
Nefessiz kalacak olsak da
Üzgün ağlamaklı
Ters sarıca laleyiz şimdi
Kimseyi görmek istemeyen