Kadıköy Sanat Etkinlileri Bülteni | Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
Sîmir Rûdan
Sîmir Rûdan’ın 2013 yılında yayınladığı ilk albümü olan Bi Çîrokî (Masalsı) ilgiyle karşılandı. 2015 yılında Berfîn şarkısı ile Peşk adlı Karma albümde yer alan müzisyen 2019 da ikinci albümü olan Kevî’yi bağımsız bir müzisyen olarak yayınladı. 2024’te peş peşe Hê Jî Digerim (Hala Dolaşıyorum) ve Yekî Gotibû (Biri Demişti) adlı iki single yayınlayan müzisyen geçtiğimiz günlerde Mehmet Atlı’nın 30 yıllık sanat hayatının kutlandığı Na, Ne Tene Me (Hayır , Yalnız Değilim!) adlı projede Birîn (Yara) adlı şarkı ile yer aldı.
Konserde sanatçıya flütü ile Dilşad Göktepe eşlik edecek.
***
Gürcü Sanat Evi Oda Korosu & Gürcü Sanat Evi Çok Sesli Korosu
Türkçe, Gürcüce, Lazca, Megrelce, Abhazca, Çerkesçe, Çeçence, İnguşça, Osetçe, Ermenice vb. dillerde; Kafkas etnik enstrümanları eşliğinde çok dilli ve çok sesli şarkılar seslendiren Gürcü Sanat Evi Çok Sesli Korosu & Gürcü Sanat Evi Oda Korosu konseri…
Şef: İberya Özkan Melaşvili
***
Woyzeck
Franz Woyzeck bir askerdir ve yüzbaşı berberi olarak hizmet vermektedir. İhtiyaç ve varoluşsal korkularla hareket ederek, kendisine yalnızca bezelye yemesine izin veren bir doktor tarafından tıbbi test konusu haline getirilmesine izin verir.
Ve sonra onu rahatsız eden şizofreninin sesleri ve semptomları var.
Ve Woyzeck’in sevgilisi ve Bando’nun davulcu çavuşuna âşık olan çocuğunun annesi Marie. Büchner’in dram fragmanında, insan varoluşunun bedelini ödeyen tüm karakterler sürükleyici, baskıcı ve mazlumdur. Kurbanlar ve failler. Henüz 23 yaşında olan Georg Büchner, Woyzeck adlı oyununu görsel olarak çarpıcı ve zamanına göre vizyoner bir oyun olarak yazmayı başarmış. Alman edebiyatının en ünlü metinlerinden biridir.
Woyzeck’i, Woyzeck’in yanında Doktor, Yüzbaşı ve Marie figürlerinin ön plana çıktığı insandaki hayvan hakkında bir drama – gerilim türü olarak tek kişilik bir formda sahneliyoruz. Woyzeck, insanın ilkel öfkesi ve onun uçurumları için bir arayış olarak seyircinin kendisiyle empati kurmasını isteyecek…
“Din, bilim, devlet ve aile!
İnsanı yöneten, sınırlandıran, yaşatan ve öldüren temel dört kavram!
İnsan bu dördüne de hizmet etmek için eğitilse de, insan kendine hizmet etmek isteyemez mi?
Tüm hizmetkârlara…”
Şükrü Veysel Alankaya
***
Orhan Gökdemir’le Söyleşi ve İmza
Karanlık Yol Neyi Aydınlatıyor?
Osmanlı’dan itibaren tarikatların devlet içinde üstlendiği siyasal işlev, Cumhuriyet döneminde kısa bir aralıkta bu rolden uzaklaştırıldıklarında emperyalist manipülasyonlara nasıl alet oldukları, nasıl karanlık ve kirli bir ağı yeniden ve yeniden ürettikleri, kendi içlerindeki kapışmaları, dinler tarihindeki yerleri, bu coğrafyada nasıl roller üstlendikleri ve insanlığı nasıl bir karanlığa sürükledikleri…
Kısaca bugünkü temel siyasi konum alışlarda çok tartışmalı olan bir dizi başlıkta bir tarihsel/teorik arka plan sunuyor Karanlık Yol. Aydınlıktan yana taraf olma ve tarikatlerin yarı yolda bıraktığı Cumhuriyeti “tamamlama” iddiasıyla hazırlanmış Karanlık Yol kitabı ve Orhan Gökdemir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin konuğu oluyor.
***
Kaya Tokmakçıoğlu: Söyleşi-İmza
Mütareke İstanbulu’ndan Manzaralar
İşgal, Menfaat, İrade
Birinci Büyük Savaş’ın ardından saltanat yenildiği için esir edilen İstanbul. Haliç’e demirleyen gemiler, şehrin tüm köşelerini tutan yabancı askerler, mülki idareyi eline alan “düvel-i muazzama” dan amiraller, generaller. İliklere kadar hissedilen işgal.
Mütareke İstanbulu’ndan Manzaralar, Kaya Tokmakçıoğlu’nun kaleminden tüm çelişkileri ile döneme damgasını vuran işgal, menfaat ve iradeyi resmediyor.
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
Ali Suavi Sokak No:7
Bahariye – İstanbul
0216 414 22 39
….