Haftanın Hikayesi | En İyi Değilsen, Şansın Sıfır | Sunay Demircan
Joel ve eşi İlana (Shatzky) ile yıllar önce New York’da tanışmıştık. Parkta oturmuş, sakin sakin ortalıkta dolaşan insanları çekiştiriyorduk (uzmanlık alanımız), meğer yanımızdaki bankta oturan çift bizi dinliyormuş.
Biraz sonra adam eğildi, “afedersiniz sizi dinliyorduk da, hangi dili konuştuğunuzu tahmin etmeye çalıştık, bir Doğu Avrupa dili diye düşündük ama bilemedik. Ne dili bu?”
“Türkçe”
“Ahh… tahmin etmeliydim… İlk kez duyuyorum, ondan”.
Biraz sohbet ettik, bizi yemeğe davet ettiler, sonraki günlerde de buluştuk.
Neyse, biz köyümüze dönünce bir gün bunlardan mesaj geldi, “size geleceğiz, müsait misiniz?”
Sevindik tabii, sevinmez miyiz…?
Sanki kapı komşusu haber yolluyor….
Köye (Bafra, Koşuköyü) misafir gelecekler, taa New York’dan.
Joel biraz yaşlıydı (bu gün öğrendim, 1943 doğumluymuş) İlana ona göre daha gençti. Joel’de MS hastalığı da vardı, biraz zor yürüyordu.
O halde geldi, düşün.
Bunları Samsun havaalanında karşıladık, eve geldik, meğer İsrail’e gidiyorlarmış yol üstünde bize de uğramak istemişler.
Ne güzel…!
Joel, Huffington Post’da köşe yazarıydı, kendini eğitimci (eğitim sistemleri uzmanı) olarak tanıtmıştı. Ilana da dil uzmanı.
Neyse, sabah erken odamda çalışıyorum, misafirler uyanmasınlar diye de çok kısık sesle müzik dinliyorum (Bach – Goldberg Varyasyonları). Kapı tıkladı, Joel uyanmış, duymuş müziği “Glenn Gould çalıyor piyanoyu değil mi?” diye sordu.
Parçayı bildi, piyanisti de bildi.
“Bingooo..! Nasıl bildin?”
İçeri gitti, elinde yırtık pırtık bir defterle geldi. “Bak bu Bach defterim, notalar, gittiğim her yere onunla giderim”
“İyi ama, piyano yok..!”
“Piyanoya gerek yok ki, içimde çalarım” dedi, başladı “pam paaa pam… ” Bach mırıldanmaya.
“Nereden bu merak?” diye sordum ben de, öyle ya, madem eğitimcisin bu detaylı Bach ilgisi nedir?
“New York’da müzik okudum” dedi, sonra bir bir saymaya başladı, Bernstain bunun hocası imiş, ünlü Rus çellocu Rostropoviç’den ders alıyormuş ama o “sen git piyano çal” demiş; Isaak Stern ile dostlukları var ki Stern’in eşi bunun sınıf arkadaşı, bir arkadaş listesi var… Dünya klasik batı müziği A takımı.
“Peki sen neden müzik yapmadın da, eğitimci oldun?” diye sorduk tabii… İnsan bu kadar iyi çevre yaptıktan sonra, düğünlerde olsun çalar bir şeyler… Biz öyle öğrendik.
“Orası New York… en iyi değilsen, şansın sıfır” dedi.
Bu gün aklıma düştü, ne hallerdedir bakayım dedim.
3 Nisan da öte tarafa göçmüş, Covid’den.
Allah rahmet eylesin.
Defterini de yanına koymuşlar mı acaba?
—-