İKNA BARBARLIĞI-Josef H. Kılçıksız
Otoriter yöneticiler de aslında, yabancı yatırımcıların, küresel anlaşmaların, uluslararası finansın, ucuz işgücü hareketliliğinin ve sermayenin esiri olmuş ulusal ekonomilerini tam olarak kontrol edemeyeceklerinin farkındalar.
Seçmene, ülkelerinin ancak ‘kültürel arınma’ yoluyla küresel anlamda siyasi bir güce dönüşeceği vaadinde bulunuyorlar.
İşte bu yüzden iktidarsızlıklarını kültürel arınma savının arkasına gizlemeye çalışıyorlar. Kültürel arınma, saplantılı bir büyüklük nostaljisiyle (Osmanlı) el ele, büyük hayal kırıklıklarına uğramışlar arasında karşılığı olan bir anlatıya dönüşmüştür.
İnsanın büyük düşleriyle İyi’ye doğru yolculuğunun her şeye rağmen sürdüğünü görmek beni sevindiriyor. Salgının ölümcül şiddetini önlemek onun sadece biyolojik-patojen arka planı hakkında kafa yormakla mümkün değildir. Virüsün sosyal Darwinist bir çılgınlıkla zayıfları kırımdan geçirdiği apaçık ortadadır. Salgının ölümcül şiddetini önlemek bu bakımdan yeni tür bir sosyal sözleşme üzerine inşa edilen kamucu bir dayanışmayı gerektirmektedir.
Liberal demokrasinin popülist bir otoriterlik ile yer değiştirdiği dünya kapsamında bir gerileme çağından söz etmek mümkün.
Modern insanın davranışlarında belirli bir öngörülebilirlik ve düzen yok. İnançlar hayatı anlamlandırmada başarısız kalmış. Ardıllık zincirinin kırıldığı, sanki neden-sonuç ilişkisinin ortadan kalktığı bir ara dönemden geçiyoruz. Bildik konvansiyonel çerçevenin dışına taşan ve hiç beklenmedik tehlikeli gelişmelerin ortaya çıkabileceği bir çağ bu.
xxx
Gerçekliğin söylemsel olarak inşa edildiği bir post-gerçeklik çağının tam da içinden geçiyoruz. Ya da gerçeklik hologramlara dönüşmüş olanların içinden geçiyor.
xxx
Küreselleşme dünyanın sakinlerine bir ölümsüzlük deneyimi sunmak iddiasında. Bu yanılsamalı iddianın arkasında aslında bir rüyanın karabasana dönüşme ihtimalinin öyküsü var.
xxx
Kültürel heterojeni hızlı bir vitesle kentsel bir arada yaşama modasının (fashion) nihaî karakteristik özelliğine dönüşmek üzere.
Doku uyuşmazlığı içinde, birbirini tanımayan yabancıların yanyanalığından oluşan modern toplumu bize dayanışma, empati ve çok kültürlülük toplumu olarak kakalamaya çalışıyorlar. Oysa bazı sıvılar birbirine karışmazlar.
xxx
Bu evrenselci seçkinciler içinde, büyük paradigma kırılmalarından sonra, çok kolay ekonomik liberalizme uyum sağlamış “kültürel bir sol” da var.
Kültürel sol, seçmende bir çeşit demokrasi yorgunluğu oluşturdu.
Geriye doğru büyük bir kalkışma ile karşı karşıyayız.
xxx
Yazının tümü için
http://songemidergisi.com/ikna-barbarligi-josef-hasek-kilciksiz/