ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Hüzün Avcılarının Elinde Haritalar

28.03.2019
1.366
A+
A-
Hüzün Avcılarının Elinde Haritalar

|Yaşar Üstün|

seni…

sokaksız

atacağın taş bulamadığın

kaldırımlara

serçe dokunmalarına

saklanmış

kuş kalbimle

sığındığım

parmak uçlarımla

çocuk gülüşleri sıvanmış

gökkuşağı renkleriyle

yağmurun peşine takılmış damlalarla

ateşi söndüren

ateşle

uzak yakın

kilometresiz

SEVİYORUM

ölsem

kilitli kapılar ardında kalsam

gam yemem

dağın gönlüne

bulutun göğüne

başım g/özümsün

hırka yerine

seni giyinirim

şubat ayazında

hepten daha küçük cümlen var mı

ç/ektiği acıları

kendine isteyen

bir aşkı değil

bir insanı boğar

bırak

kan damarlarımıza akan

ömür suyumuz olsun

ırmağın denizi

ayın geceyi anlatması

yakamozmuş gibi göründüğüne bakma

o küçük serçelerin

gecenin bu vakti

dallarda

güne doğmayan

kuledibi’nde gezdiğin

sabah

istanbul’un

nasıl olsa

gözyaşların

yalnız değil

benimle akar

iyi misin sorusunun

ağaca çiçek olanı

koluma yaslanan uykusuzluğunla

içini dışını

bedenini yakan korkularına

hiç kavuş(a)mayan

bİze sahip çıkışıma

sen…

elimi ve ateşimi tut

karşılıksız boğaz vapurlarında

beklemelerin

durağı

kalkış noktası sen

tarifsiz bir aşk verdiğin için

sonsuzluğuma

TAŞIN

koşarım arkandan

yağmur altında ıslaklığım

teninin

ateş tutan

alevi

aynı sevdanın yalnızıyız

seni ararım deyince

kalbime

unutulduğunu zannetmenin

kara kaplı bıçağı saplanıyor

ruhuna sığmamış

bir kadını sevmek

yenilgilere boynumu bükmek

deniz fenerinin ışığı gibi sönmek

içime sığmayan koca bir kalple

düşüşün dalını özleyen yaprak olmak

suskunluğun

bir ses olduğunu

işitmek

yolları

uzaklıkları

unutmak

yere düşmeden

düşürmeden

mil çekmeden gözlerime

doyasıya

sevmek …

hiç istenmeyen bir alacak olduğu için

sevgi önce verilirmiş

sonrası hüzün defterine

taşa çalınan boşluklara yazılan

şiir işte

…..

aynanın sunduğu hikayeler

takmadığımız maskeler

siluetsiz yüzümüz

heybesi dolu kendimiz

acı kalbimiz olunca

karanfil yakamıza sığınsın

göç yollarına düşmüş kanatsız kuş gibi

açılmalı o kapıların

masalımızdaki elmanın

böldüğüm yarısı gibi

aşk böyle hüzne dolanırsa

zincire bağlanmış kalpler

boğazımızda düğümlenmiş

yutkunmalar

ahın… gölgen

yadsımalara boy aynaları

lades kemiği tutmalar

dönüp dönüp bizi vuran

bumerang savurmaları

ipe dizilmiş tespih taneleri

elinden tuttukça

b/aşka zamanların en iyi müjdecisi

şimdiki zamanlar

kaptanın seyir defterinde

deniz feneri

yalnızlığı

anmalar

öyle sıcak ki

hüznün aşk dışında

şarap olanı

biri bakan

biri silen…

tek bir yağmur taneciğinde

boğulma tahammülüyle

yolumuz papatya yapraklarını koparmalar

yerde cam kırıkları ya da bir ağaçta çiçekler

….

makas kesiği ayrılıklar

hükümsüzlük

ömrümüz

sen olamamak

kimliksizlikse

bütün kimlikler aşk

kendi ölümüne ağlayan

ölmez ki

bir biz kaldık

yangın başında

korkmayacağın

delik deşik olmuş

sokak lambası

göğün mavi…

yüzün mavi

kuş kafesi

kalbin gitmeler…

gelmeler

el tutup ağlamalar

sonsuzluğumun ötesine nasıl sığarsın

gözlerimiz bitmesin

aşkın kulu değil külüyüm

gök/yüzün uçamayan kanadımız

gün/ahlarımız şiir masumluğumuz

rüzgarımız bıçak uçlu

“bu günde”

küçücük bir

imbat olma

dileğimiz

delidoluğumuz

olamayanlara hep engel

Dr.Jivago trenine binmiş

limanlarının kıyısında

uzakyol yalnızlığı

suçum suçsuzluk

sen

müsait olma

ben

sana

müsaitim

14 / Şubat / 2018-19

Yaşar Üstün

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.