Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Herkesin bir annesi var | Ergür Altan

25.08.2021
829
A+
A-
Herkesin bir annesi var | Ergür Altan

Herkesin bir annesi var, benimse tam on yedi. Bir genelevde yaşıyorum annelerimle. Siz onlara “orospu” diyorsunuz, bense “anne”…

Size kendimden ve annelerimden bahsetmek istiyorum. Bir orospu çocuğu konuşacak gözlerinizin içine bakarak…

Hamamböcekleriyle dolu bir oda hatırlıyorum. Beni yemeye başlamış hamamböcekleri ve ben ses etmemişim hiç. Dört yaşındaydım; emanet bir eşya gibi kaldığım evlerden birinde, beni o halde gören bir komşu demiş ki, “Belgin`e söyleyeyim, o vicdanlıdır, bakar bu çocuğa.”

Belgin, on yedi annemden biri. Genelevde çalışıyor. Beni görür görmez sarıp sarmalamıştı. “Nasıl kıyarlar sana yavrum” diye beni defalarca öptüğünü ve ona gülümsediğimi unutmadım hâlâ.

Beni geneleve götürdü Belgin Anne. Diğer annelerim, beni ilk kez görmelerine rağmen hemen sahiplendiler. İlk kez sevildiğimi hissettim. Dayak yemeyecektim artık, aç bırakılmayacaktım ve bana dokunacaklardı; hem de sevgiyle, yumuşacık, dopdolu…

“Yetiştirme Yurdu`na verilse çocuk, hakkında daha mı iyi olur?” diye bir tartışma yaşanmış. Sonra demişler ki, “devlet, sevmiyor çocukları; biz daha iyi bakarız devletten. Biraz büyüdüğünde kendisi versin kararını.”

Beni istememiş genelevin sahibi; annelerimse, “çocuk yoksa, biz de yokuz; bütün sorumluluğunu biz üstleneceğiz” demişler. Su çiçeği çıkardığımda yanımdaydı on yedi annem de; her gün bir annemce parka götürülüyordum, ders çalıştırılıyordum, banyo yaptırılıyordum.

Benim bütün annelerim yaralıydı; ben de yaralıydım. Kendiliğimden şımarmadım hiç; onlar beni şımartırdı hediyeleriyle. Hediyeleri, çikolata, sandviç ve o güpgüzel varlıklarıydı. Soru sormazdım onlara; sorular sormadan anlardık birbirimizi

Elinde, kolunda, yüzünde morluk olmayan, şişlik olmayan, hatta diş izi olmayan annem yoktu. Çok gücüme gidiyordu bu. Bir gün topladım onları bir araya, “size hep kötü davranıyorlar, istediğiniz zaman siz de beni dövebilirsiniz” dedim. Hepimizin gözleri doldu. Beni aralarına aldılar, hepsi sarıldı bana; özlemle, kederle, can halinde…

Ben güçlü olmak isterdim, çok güçlü olmak ve annelerimi üzenlere hadlerini bildirmek isterdim. Sokak kedilerine, sokak köpeklerine zalimlik yapanları Allah`a havale etmezdim; Allah`a sorardım “böyle puştlar yaratmak için çok mu düşündün?” diye.

On üç yaşındayım şimdi. Beni doğurduktan sonra hastaneden kaçmış annem. Babamsa, daha ben doğmadan terk etmiş annemi. Babam işsiz bir alkolikmiş, annemse başka birine sevdalanmış. Anlıyorum onları, kin tutmuyorum. Bu dünyada iyi insanlar var, beni seven insanlar; orospular mesela, sonra deliler, travestiler, sizin hiçbir zaman anlamayacağınız, hiçbir zaman sevmeyeceğiniz insanlar benim ailem oldu. Kedileri, köpekleri ve doğayı da unutmamak gerek; hepsi ailem benim.

Evet, orospuların çocuğuyum ben, orospu çocuğuyum. On üç yaşındayım ve on yedi annem var; sokakta, çarşıda, okulda her yerde incitiliyorum. Genelevde yaşadığımı bilip, bana “orospu çocuğu” lakabını taktılar. “Saf olmasan, biraz daha palazlansan beleşe verirdi o orospular sana” diyorlar.

Siz onlara “orospu” diyorsunuz, bense “anne”; bunu da siz anlamazsınız işte…

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.