Hasret | Yılmaz Pirinççi
Hasret dediğin nedir ki?
Yerin altının üstüne gelmesi sadece.
Hepsi hepsi bir kıyamet yalnızlığı…
Cennetten kovulmuş bir sfenks lâinliği
Dağılmış bir yıldızın tozlarına karışmak gibi işte.
Sonsuz parçacıklar içinde dağılmak dört bir yana.
Hasret dediğin nedir ki?
Bir çöl susuzluğu
Bir yangın çığlığı
Annesini kaybetmiş bir çocuğun gözyaşları içinde boğazına düğümlenen hıçkırığı
Hasret dediğin nedir ki?
Taşımak zorunda kaldığın bir bedenin ağırlığı
İçinde öldüremediğin bir cellat…
Bir kurbanın son sigarası
Sönmüş bir güneşin kararttığı ay aydınlığı
Hiç olmayan bir sabah
Ve sadece seni çürüten bir zaman devinimi…
Hasret dediğin nedir ki?
Çılgınca bir yaşam arzusunun palalı bir cinayete kurban gitmesi…
Jilet kesiği bir işkence..
Ve bir türlü seni bulmayan bir ölümün arzusu…
Hasret dediğin nedir ki
Senden bir nefes ötesi…
Yılmaz Pirinççi
…