Haftanın Hikayesi | Film Gibi Bir Daktilo Hikayesi | Bekir Yıldız
1900’lü yılların başı…
Tütüncüzade Fazıl Bey Girit’te yaşayan, hali vakti yerinde, çokça ülke gezmiş, birkaç dil bilen, sözü dinlenen bir Türk’tür.
Bir gün gazetesini okurken gözüne bir haber çarpar. Amerika’da ‘’Hammond Typewriter’’ isminde bir firma ‘’daktilo’’ adı verilen bir makine ürettiklerini ve bu makinenin ne işe yaradığını yazmıştır.
Fazıl Bey firmaya ‘’böyle bir makineye ihtiyacımız var, elinizde Osmanlıca klavyeli olanı var mı acaba?’’ diye mektup yazar.
Firma ‘’şimdilik Osmanlıca klavyeli makine yok fakat gerekli çalışmaları yapıp üretiriz, sizin adresinizi not ediyoruz, ürettiğimizde size haber veririz’’ diye karşılık verir.
Aradan seneler geçer, Fazıl Bey daktilo mektuplaşmasını unuttuğu sırada 5 Aralık 1913’te kendisine firmadan bir mektup gelir.
Mektupta, Osmanlıca klavyeli daktiloyu ürettikleri, bedelinin 125 dolar olduğu, isterlerse daktiloyu gönderebilecekleri yazar.
Fazıl Bey parasını göndererek daktiloyu satın alır. Firma daktiloyu bir gemi ile Girit’e gönderir. Fakat gemi batar ve daktilo Fazıl Bey’e ulaşmaz.
10 yıl sonra zorunlu nüfus göçü gerçekleşir, Fazıl Bey ailesini alarak Mersin’e yerleşir.
Firma Fazıl Bey’in izini sürüp Mersin’deki adresini bulur ve ona bir mektup daha gönderir. Mektupta ‘’biz daktiloyu size gönderdik ama Girit’e ulaşmadı, çünkü gemi battı, fakat siz ücretini ödediğiniz için biz size borçluyuz, daktiloyu yeni adresinize gönderiyoruz’’ yazmaktadır.
İlk mektuptan 10 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen 1924’ten sonra daktilo Fazıl Bey’e ulaşır.
Fazıl bey 1952 yılında vefat edince daktiloyu ailesi muhafaza etmeye başlar. 1990’lı yıllarda daktilo konaktan çalınır. Aile antika meraklısı Ali Merzeci’den yardım ister.
Bir süre sonra daktilo kâğıt toplama deposunda hurdalar arasında bulunur ve aileye teslim edilir.
Şu an ise daktilo ve firmanın gönderdiği ilk mektup, Fazıl Bey’in Mersin’de yaşayan torunu, Sayın Fazıl Tütüner tarafından gururla muhafaza edilmektedir.
15.03.2019 Bekir Yıldız
Fotoğraf: İHA