Güz gölgesi | Yılmaz Pirinççi
Güz gölgesi kirpiklerinle öp gözlerini.
Yürüdüğün yolda açan o şımarık papatyalara bir selam ver benden
Bir de o otobüs durağı sorarsa beni
Çok uzaklara gitti de.
Artık dönemez
Yağmur yağdığı zaman üç beş dakika yürü öyle şemsiyeni açmadan
Bırak düşsün saçlarına toprağıma değmiş sular
Bırak erisin göğsünün çatalında billur bir damla
Beslediğimiz o kedi özlerse beni
Çok uzaklara gitti de. Artık dönemez.
Her hafta olmasa bile uğra yine o cafeye.
Can kenarı kalmadı biliyorum
Cam kenarı bir yer seç kendine
Pembeli sardunyayı masamıza bırakan garson kız
Bu masa artık yalnız sizin demişti ya
Çok uzaklara gitti de
Artık dönemez .
Yorgun olursun akşam dönüşlerinde.
Ayaklarına vurur biliyorsun.
Hem çıkarma cebinden diyordum hep sana.
Dikkat et kendine.
Fotoğraflarımızı kurtaran telefoncu çocuk
Ne güzelsiniz demişti.
Çok uzaklara gitti de
Artık dönemez.
Konu komşu sorar bir zaman sonra
Bir selâ okunmuştu
Kimindi bilemedik
Hem sen niye ördün ki böyle saçlarını.
Ben hangi bahara uzatırım ruhumu sen başucuma gelirken
Şiirler. Şiirler sorarsa beni.
Çok uzaklara gitti de.
Artık dönemez.
Yılmaz Pirinççi
…