Dolar 36,4750
Euro 39,5939
Altın 3.412,14
BİST 10.507,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 20 °C
Az Bulutlu

Günün Kitapları | Değerlendirme: Gazeteci Özkan Saçkan

Günün Kitapları | Değerlendirme: Gazeteci Özkan Saçkan

9 Mart TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım.

//DÜŞMANI YENDİK NAZİME!: Torunu gazeteci Emine Uşaklıgil’in yayına hazırladığı mektuplarda ayrıca, Yunus Nadi’nin eşi ve çocuklarına olan özlemi, günlük hayatında olup bitenler, gazetecilik faaliyetleri ve yurtdışına yaptığı seyahatlerden izlenimler yer alıyor.

//DAKTİLO GÜNLÜK: Anılar, öyküler, şiirler, desenler ve elbette sıkı dostluklarla yüklü bir kitap.

//SINIRDAKİ OKUL: 1956 Macar Ayaklanması’ndan üç yıl sonra yayımlanan ve ülkede edebî bir sansasyon kabul edilen kitap, 20. yüzyılın en iyi Macar romanlarından biri olmasının yanı sıra bir toplumun psikolojik okuması.

//SEVR LOZAN- AYNI ANTLAŞMALAR: Elinizdeki çalışma, her kesimden okur ve tarihi doğru öğrenmek isteyen her akademisyen için referans alınacak bir başvuru kaynağı.

//ŞEDİT ARZU – İMPARATORLUK’TAN CUMHURİYET’E MEHMET RAUF EDEBİYATI: Bu incelemeler, ağırlıklı olarak Servet-i Fünun Dönemi yazarı olarak anılsa da 1931’deki ölümüne değin edebiyat ve yayıncılık dünyasının içinde yer alan Mehmet Rauf’u edebiyat ve kültür tarihi içinde yeniden konumlandırmaya çalışıyor.

//KADERİN ÜÇ DOKUMACISI: “İnsanın karşısına, kaderine soru sorma fırsatı hiç çıkar mı? Elif’in çıkmıştı ve o da kiminle sınanacağını sormuştu. Cevabın Ozan olduğunu bile bile…”

 


İşte o kitaplar;

//Cumhuriyetin ilk on yılında yaşananlar

DÜŞMANI YENDİK NAZİME! Yunus Nadi’den Eşine Mektuplar 1914 – 1934. “Burada hamdolsun ben sıhhat ve afiyetteyim. Ordumuzun Allah’ın yardımıyla muzafferiyeti, bütün endişeleri yok ettiğinden keyif ve neşemizin hududu yoktur. Yalnız sıkıldığım nokta, Nazimeciğimden, yavrucuklarımdan uzak olmaklığım ve bu yetmezmiş gibi bir de üstelik onlardan zamanında haber alamamaklığımdır. Şimdi bütün gayret ve himmetimizi düşmanın külliyen topraklarımızdan atılmasına hasretmiş bulunuyoruz. İnşallah bu bela bir an evvel atlatılmış olur da şimdiki üzüntülerin acısını İzmir’imizde, İstanbul’umuzda çıkarırız.” Bu satırlar gazeteci ve siyasetçi Yunus Nadi’nin Sakarya Meydan Muharebesi’nin hemen ardından eşi Nazime Hanım’a yazdığı mektuptan kısa bir bölüm. Yunus Nadi, 1914-1934 yılları arasında gönderdiği mektuplarda Birinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı günlerinden başlayarak, Milli Mücadele sırasında BMM’de mebus olarak geçirdiği dönemi, Gazi Mustafa Kemal Paşa ile yakın ilişkisini, Cumhuriyetin kuruluş sürecine tanıklığını ve ilk on yılda yaşananlar hakkındaki yorumlarını aktarıyor. 440 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

 


//Anılar, öyküler, şiirler ve sıkı dostluklarla yüklü bir kitap

HULKİ Aktunç’tan DAKTİLO GÜNLÜK: GÜNLÜKLER 1970-1999. Daha önce yayımladığımız Sen Buranın Kışındasın (1964-1967) ve İskandil (1968-1969) adlı günlüklerin ardından 1970-1999 yılları arasında yazılmış Daktilo Günlük ile Hulki Aktunç günlükleri sona eriyor. Bu kitapta da yine ülke sorunlarıyla dolu sancılı gün­lerin izleri, parlak bir yazarın arayışları öne çıkıyor. Dönemin edebiyat ve sanat çevrelerinin çekişmeleri, yayın dünyasındaki gelişmeler, özellikle Kemal Tahir çevresinde beliren entelektüel oluşum, dönemin poli­tik hatları ve Türkiye Defteri günleri bu son cilde ayrı bir özellik katıyor. “Günlükleri birbirine karışmış bir adam”dır Hulki Aktunç. Öyküler, yazılar yazılırken günlükler de evle iş arasında çatallanmış. Evde büyük defterlere, dışarı­da cep defterlerine, işyerinde daktilo kâğıtlarına yazılı günlerin bir derlemesi olan kitaba Daktilo Günlük adını yazar vermiş. Günlük tutmayan bir yazar düşünemiyorum; bu işi yap­mamak bir tür “görevden kaçma” gibi geliyor bana; kendine ve okura karşı bir sorum disipliniyle davranmak, günlüğü cayılmaz kılıyor. 408 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)

 


//Hayatta kalmak için birtakım seçimler yapmak

GEZA Ottlik’ten SINIRDAKİ OKUL. “Otuz dört yıl boyunca en iyi dostumdu ama bunları hiçbir zaman konuşmadık. Beni de dövdüler Szeredy’yi de, hepimizi. Hepimiz sonunda itaat etmek zorunda kaldık. Ama bunları ileride ne Medve’yle ne Szeredy’le ne Énok Gereben’le ne de başkalarıyla konuştuk. Asla kendimizden ya da dünyanın halinden utandığımızdan değil, ilginç olmadığı için, önemli bulmadığımız için. Bütün bunlar sonunda hiçlere karıştı, hiç oldu ve tam da bir daha asla konuşulmaması için hiçe dönüştü.” 1920’ler, Macaristan. On yaşlarındaki üç oğlan –Bébé, Szeredy ve Medve– akranlarıyla birlikte demirden disiplinle örülmüş askerî eğitimin karanlık yüzüyle karşılaşacakları, Avusturya sınırındaki bir okulda bir araya gelirler. Kısa süre içinde de burada ailelerinin yanında öğrendikleri hiçbir şeye –nezakete, şefkate, tevazuya– yer olmadığını anlarlar. Şişman ya da miyop olan, kekeleyen ya da memleket özlemiyle ağlayan, kuralları sorgulayan herkes baştan kaybetmiştir. Böyle bir atmosferde, çocukların masumiyetlerini yitirmesi ve hayatta kalmak için birtakım seçimler yapması kaçınılmazdır. 456 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

 


//Akademisyenler için referans alınacak başvuru kaynağı

BURAK Turna’dan SEVR LOZAN- AYNI ANTLAŞMALAR. Bu kitap, 100 yıllık bir tartışmaya son noktayı koyuyor. Yıllardır ideolojik tartışmaların sebebi haline gelen Sevr ve Lozan Antlaşmaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemli kilometre taşları. Yazar Lozan Antlaşması’nı 100. yılında Sevr Antlaşması ile madde madde karşılaştırdı. İçeriklerini, kapsamlarını ve uygulamalarını irdeledi. Her iki antlaşma da imzalandıkları dönemin siyasi dengelerine göre şekillenmişti ama birçok ortak noktaları vardı. Lozan Antlaşması’nın 143 maddesinin büyük bir kısmının, tam 126 maddenin, Sevr Antlaşması’nda da yer aldığı açıkça görüldü. 10 maddesinin ise doğrudan Sevr’in uygulamaları olduğu fark edildi. Yani bu iki antlaşma birbirinin yansıması, hatta aynısıydı. 280 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

 


//Modern Türk edebiyatının farklı dönemleri

DENİZ Aktan Küçük’ten ŞEDİT ARZU – İMPARATORLUK’TAN CUMHURİYET’E MEHMET RAUF EDEBİYATI. Şedit Arzu: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Mehmet Rauf Edebiyatı, ilk metinlerinden son metinlerine, edebiyat eleştirilerinden mensur şiirlerine, tiyatrolarından hikâye ve romanlarına, yayıncılık faaliyetlerinden otobiyografik metinlerine Mehmet Rauf külliyatını güncel, disiplinlerarası ve karşılaştırmalı yaklaşımlarla çok boyutlu biçimde yeniden değerlendirmeyi amaçlayan on beş incelemeden oluşuyor. Bir yandan Mehmet Rauf edebiyatına dair yeni ve özgün okumaların peşine düşerken, bir yandan da bu edebiyatın içinde üretildiği farklı dönemlerin toplumsal ve kültürel atmosferini farklı açılardan yeniden düşünmeyi öneriyor. Şedit Arzu: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Mehmet Rauf Edebiyatı’nın bundan sonraki Mehmet Rauf çalışmaları için ufuk açıcı bir kaynak haline gelmesi; modern Türk edebiyatının farklı dönemlerine ve farklı türlerine dair yeni tartışmaların önünü açması; toplumsal cinsiyet, milliyetçilik, modernlik, duygular tarihi, yayıncılık gibi birçok alanda yeni çalışmalara ilham vermesi dileğiyle… 408 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI)

 

 

//İnsanların yaşam halılarını dokuyan üç kız kardeş

YONCA Eldener’den KADERİN ÜÇ DOKUMACISI- Bir Galata Masalı. Galata’da, insanların yaşam halılarını dokuyan üç kız kardeş –Hayat, Kader ve Sonver– yaşar. Hayat insanların doğum vaktini, Kader nasıl sınanacaklarını, Sonver ise ölüm anını belirler.Kader o gün Elif’in halısını dokumak üzere tezgâhının başına oturduğunda, Elif lise aşkı Ozan’la okulun mezunlar gününde karşılaşmıştır. Elif, olaylı biçimde ayrıldığı Ozan’ı görünce okul binasını terk eder. Bitişikteki genelev sokağından yokuşu çıkarken yaralı bir hayat kadını üstüne yuvarlanır. Elif ile peşinden gelen Ozan, zor durumdaki bu kadını isteseler de bırakamazlar. Yüksek Kaldırım’dan Galata Mevlevihanesi’ne ve oradan da Tünel’e uzanan bu macera, on dokuzuncu yüzyılın gözde yosması Feride’nin hikâyesiyle kesişecektir.312 SAYFA.
(REMZİ KİTABEVİ)

//

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.