ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Günün Kitabı | Zaman O Zaman Değil | Meliha Yıldırım | Yonca Yaşar

24.01.2022
497
A+
A-
Günün Kitabı | Zaman O Zaman Değil | Meliha Yıldırım | Yonca Yaşar

Meliha Yıldırım imzasını taşıyan “ZAMAN O ZAMAN DEĞİL” isimli kitap, 2019 yılında h2O kitap yayınevinin Türkçe Edebiyat-öykü dizisinden yayımlandı. Editörlüğünü Özcan Özen’in yaptığı kitap on dört öyküden oluşuyor.

Yazar Meliha Yıldırım, uzun yıllar içinde bulunduğu zorlu çalışma hayatında sıkışıp kalan insanın iç dünyasına olduğu kadar ister hesap ister kuaförde güzellik uzmanı olsun, ya da bir sahil kasabasının kafe işleteni, anne, abla, sevgili, veya beden işçisi olsun kadınlık hallerinin türlü yüzüne ışık tutuyor.

“Görünenin fazlasıdır” denir hayat için. O halde görünmeyeni sezdirip, insanın içinde ürperti oluşturmak, adeta bir tütsü gibi sözcüklerden havaya karışan kokuyla bilinmeyene doğru cesaretle yol aldırmak da öykücünün mahareti olsa gerektir.

Meliha Yıldırım’ın ustalıkla kaleme aldığı öykülerde, hayatın görünmeyen yüzüne dair iç ses işitiliyor. Bazen gerçekle rüyanın iç içe geçtiği bir andan, bazen küçük bir kız çocuğundan, kimi zamansa tarihin sayfasında elini tutup getirdiği kahramandan gelen bu ses, suya atılan bir taş gibi okurun zihninde halka halka yayılan çağrışımlar deseni oluşturuyor.

“Hayatından söküp atmalıydı. Kendi dünyan içinde onu yok saymayı istersin. O zaman beynine “o yok” emrini vereceksin. Beynin buna ne kadar inanacaksa! İkna etmek için kötüleyeceksin. Canını acıtanları aklına getireceksin; ne kadar çoksa bunlar, o kadar,” İşim kolay!” diye düşünebilirsin. Ama hiç önemi olmadığını göreceksin. Kötü anlar çoğaldıkça urgancı kemeriyle bağlandığını anlayacaksın”

Kabuk başlıklı öyküsünde; tren vagonunda kucağında kendi çocukluğuyla seyahat eden bir kadının sesini bir tek o duymuş gibidir. Sarıkadı Çıkmazı, İyi Aile Kızı, Eski Yılın Artığı, Batık Bir Kıl başlıklı öykülerin yer aldığı sayfalar ise; içsel yolculuğun birer durağı gibidir. Toplum dayatmalarına, hisse senetleriyle yükselip inen insani değerlere, her saatin sadece zamanı bölmeye yaramadığına, gazetelerdeki üçüncü sayfa haberlerinin iç yüzüne dair göndermeleri bazen doğrudan bazen dolaylı olarak derin bir nefesi bırakır gibi bırakıyor sözcükleriyle.

Yazar, okurunu Ankara caddelerinden İstanbul’un Beyoğlu sokaklarına, Hersekli Arif Bey Köşkü’nden Akdeniz’in masmavi sularına götürmekle kalmıyor, sahici ve akıcı anlatımıyla lezzetli bir öykü sofrasının başında hissettiriyor.

Akdeniz’in her mevsimi güzeldir de sonbaharını bilenler bilir. İnsanı gibi serinliği de üşütmez. Ülkenin başka yerlerinde sobalar çoktan kurulmuş, montlar sırta geçmişken Ekim’de, Kasım’da dahi Akdeniz’in serinleyen suyu değil, sahildeki taşlarıdır yalnızca. Meliha Yıldırım’ın Akdeniz’e olan sevgisini duyumsatan Siren Kayalıkları’na Kadar Onundu Deniz başlığındaki öyküde; sahilde avucuna aldığı taşları ısıtan çay bahçesi sahibi kadın ile kafasındaki gürültüleri Akdeniz’in sakin sahil pansiyonunun taş duvarına verme telaşındaki adam karşılıyor okuru.

Ödemesiz Kahve isimli öyküsünde; “Bir kadının her daim genç kızlığının uzatmalarını yaşadığının hissetmesi gibi o da kendini yaz mevsiminde sanıyor. …. Arkada Toros dağları tüm Akdeniz’e duvar olmuş, insanlara bir taraftan gölge ediyor.” cümleleriyle Akdeniz’in havasını solurken, mevsimlere benzer geçici otel yaşantıları karşılıyor okuru.

“Yaşı olmayan kadınlar vardır. Kaç yaşına gelirse gelsin. İçinde okyanuslar çağıldamasa da bir kayıkçının kayığını yüzdürecek kadar dalgası olan deniz kadınlar. Hayatı bırakmayışları, çengel atışlarıdır peşlerinden götüren. O çengelden tutarsanız aynı hayatta sizin de tutunacağınızı, kopmayacağınızı düşünürsünüz. Peşlerinden sürüklenmek arzusu duyarsınız.”

Çalışma hayatının karmaşasında, birbirine benzemek zorunda kalan seslerin ve yüzlerin altında yatan koca bir deniz vardır. Yukarıdan bakıldığında denizin üstünde durmayı başarmış her tekne maviyle barışık sanılır. Ancak bunun böyle olmadığını denizde amansız fırtınalarla yapayalnız bir gece geçirenler bilir belki de. Yazar, uzaktan hep aynı görünen tekne kaptanlarının yalnızlığını, ıssızlığını ta derinlerden gelen bir sızıyla hissettiriyor “Yaz Kardeşim Tek Yaz” öyküsünde.

Kadim zamanlardan beri kadın olmak her yaşta, her coğrafyada zordu. Anne, ev kadını, iş kadını, eş ve daha pek çok kimliği bir arada taşımak. Meliha Yıldırım yazdığı öykülerle, kadınlığın toplum tarafından belirlenen her türlü kimliğinin ötesine geçerek gündelik yaşamın sığ dünyasını kalemiyle deşip, öykü tarlasına umut dikiyor.

ZAMAN O ZAMAN DEĞİL; Öykünün hasını arayanlara, okuma keyfine hasret kalanlara…

MELİHA YILDIRIM | KİMDİR?

Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Anadolu Üniversitesi Türk Dilive Edebiyatı Fakültesi’ni bitirdi. Vakıflar Bankası’nda yirmi dört yıl çalıştı. Öykü Gazetesi,14 Şubat Dünyanın Öyküsü, Lacivert, Karahindiba, Patika, Mavi, Çağdaş Türk Dili, Ayışığı Dergileri ile Edebiyat Haber, Edebiyat Nöbeti, Prolog Dergi gibi internet dergilerindeöyküleri, Hece, Roman Kahramanları, Ahlat Gazetesi, Prolog Dergi’de inceleme yazıları yayımlandı. “Sarıkadı Çıkmazı – Altındağ’da Üç Kuşak Dört Kadın -” öyküsü 2016 AltındağBelediyesi ikincilik, “Batık Bir Kıl” öyküsü 2017 Fakir Baykurt Mansiyon ödülünü almıştır.Kasım 2019 yılında H2O Yayınlarından Zaman O Zaman Değil adlı öykü kitabı çıktı. Halen

Ankara’da yaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Yonca YAŞAR
Yonca YAŞAR
Yonca Yaşar Kimdir? 1977 yılında Hatay'ın Antakya ilçesinde doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Antakya'da tamamladı. 2000 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun oldu. Kum Şiir ve Öykü dergisinde tasarım ve dizgi işlerini yaparak tanıştığı dergicilik hayatına Lacivert Öykü ve Şiir Dergisiyle devam etti. Şiir ve öyküleri 2003 yılından itibaren Şiir Ülkesi, Nikbinlik, Kum, Lacivert, Yoğunluk, Taflan, Mühür isimli dergilerde yayımlandı. “Yürekler Dile Geldi” ve “SOTERIA” isimli kitaplara öyküleriyle katkıda bulundu.  Çalışma hayatının yanı sıra  sürdürdüğü edebiyat çalışmalarına Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi yayın kurulunda  devam etmektedir. 
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.