Günün Kitabı | Yüzbaşı Selahattin’in Romanı 1-2 | İlhan Selçuk
Kitap değerlendirme yazarı: Ali İhsan Dilmen
Yayınevi/Cumhuriyet Kitapları
Adından anlaşılacağı gibi kitap/roman 1.Dünya savaşı ve bu savaşı takip eden İstiklal Harbi dediğimiz savaş yılları ve savaş sonrası bu iki önemli savaşı subay olarak yaşayan kişinin yaşadıklarını kaleme almasına dairdir.
1.Dünya savaşı 29 Ekim 1914 yılında başlamış Osmanlı bu savaşta Almanya, Avusturya ve Bulgaristan ile müttefik iken karşı cephede İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Sırbistan, Romanya, Amerika, Japonya ve İran vardı.
Osmanlı bu ülkelere karşı savaşı 30 Ekim 1918’de Mondros imzalanan ateşkesle durdu.
İzmir’in 15 mayıs 1919 tarihinde Yunanistan tarafından işgalle başlayan İstiklal Harbi ise 24 Temmuz 1923’te Mudanya’da yapılan anlaşmayla bitmiş ülkemiz sekiz yıl süren savaş yaşamış biz bu kitabın kahramanının ağzından milletçe yaşadığımız süreci cepheler ve kahramanlar üzerinden öğreniyoruz.
Elbette yaşananlar kitapta anlatılanlardan ibaret değil, hatıralar bize sadece kahramanın yaşadıklarını anlatmaktadır.
Anlatılanlar üzerinden şunu söylemek mümkün hatıratın sahibi genç, heyecanlı ve dürüst bir subayın hissiyatını öğrenmek bakımından önemlidir.
Okunmasını tavsiye ederim.
Kitaptan Alıntı
“..Milli mücadele yanlış bir eylemdir, ulusun bunu sürdürmeye takati yoktur.
Bunu savunan Bolvadin’li topçu teğmeni Kazım’dı.
Kazım mert bir subaydı. İçeri girdiğimde arkadaşlar Kazım’ın düşüncesini bana anlatmasını istedi. O da anlattı.
Ben bunun üzerine, ‘arkadaşlar Kazım yeni evlidir;eşi güzelmiş,gençmiş;benim hoşuma gitti bu. Şimdi gidip Kazım’ın karısıyla eğlenmek,hoşça vakit geçirmek istiyorum.
Kazım yerinden fırladı ve beni saldırmak istedi, oysa çok iyi arkadaştık biz.
Bana saldıracağı sırada ona,
-Kıpırdarsan öldürürüm dedim ve bana saldırmadı.
Ben hemen dedim ki:
-Arkadaşlar şu anda Kazım’ın karısı ve kişisel şerefi için duyduğu acıyı, biz Anadolu’nun, Rumeli’nin, İstanbul’un her kadını için duyuyoruz. Bunun için hepimiz silaha sarıldık…Kazım kardeşimizle aramızdaki fark şudur: O kişisel şerefine ve namusuna dokunulduğu zaman savunmaya geçiyor, oysa hepimiz bu vatanda yaşanan ve yaşanması muhtemel namussuzluk ve şerefsizlik için savunma zorunluluğu duyuyoruz.
Bunları duyunca Kazım koştu ve boynuma sarılarak mücadelemize katıldı.”
İstiklal Harbine katılan her subay, asker ve sivil için savaşın anlamı buydu…
*Kitap 1.cild, 1.Dünya savaşını, 2.cild, İstiklal harbi ve sonrasını içeriyor.